Üstün İnsan |
|
Normal insan sadece maddi tatminkarlıklar peşinde koşar. Üstün insan eylemleri uğruna hayatını feda etmeye hazırdır. Üstün insan iyinin ve kötünün ötesinde durur.
"İnsan bir iptir ki hayvanla üstün insan arasına gerilmiştir. Uçurumun üstünde bir ip. Tehlikeli bir geçiş, tehlikeli bir yolculuk, tehlikeli bir geriye bakış, tehlikeli bir ürperiş ve duraksayış." (Nietzsche Böyle Buyurdu Zerdüşt, sf13)
"Çünkü insanlar eşit değildirler. Gerçek budur. Ve benim istediğim şeyi onlar istemezler." (Friedrich Nietzsche, Böyle Buyurdu Zerdüşt, Sf:121)
"Ey üstün insanlar, içten adamlar, açık kalpliler; güvensiz olun! Derinliklerinizi gizli tutun; çünkü bugün halk tabakasının günüdür." (Nietzsche, Böyle Buyurdu Zerdüşt, Sf:271)
|
Tanrı Öldü
|
|
"Tanrı öldü. Tanrıdan geriye bir ölü kaldı. Ve onu öldüren biziz. Hala gölgesi beliriyor uzaklarda. Kendimizi nasıl avutacağız, biz katillerin katilleri? Neydi bıçaklarımızın altında ölümüne kan döken, dünyanın sahip olmuş olduğu bu en kutsal ve en kudretli şey: bu kanı kim silecek üzerimizden? Hangi su var bizi temizleyecek? Hangi teselli şölenlerini, hangi kutsal oyunları icat etmek zorunda kalacağız? Fazla büyük değil mi bize bu davanın yüceliği? Buna layık olmak için birer tanrıya dönüşmeli değil miyiz?" (Nietzsche, Şen Bilim, Kısım 125) |
Bengi Dönüş
|
|
"Dünyada ebedi bir döngü vardır. Bugün yaşanmış olaylar geçmişte de yaşanmıştır gelecekte de yaşanacaktır ve bu döngü en nihayetinde insana en üstün yaşama gücünü verecek, acıyla tecrübesini artıracak ve üstün insanı yaratacaktır."
Yaşadığın ve yaşamakta olduğun bu hayatı, yeniden ve sayısız kere daha yaşamak zorunda kalacaksın; içinde yeni hiçbir şey olmayacak: Yaşamındaki her acı, her sevinç, her bir düşünce ve her bir soluk", tarif edilemeyecek kadar küçük ya da büyük her şey, arka arkaya ve aynı sırayla, sana dönecek Ağaçların arasından süzülen şu alacakaranlık ve şu örümcek bile, şu an ve ben kendim bile. Varoluşun sonsuz kum saati, içinde toz lekesi olan sen ile, yeniden ve yeniden baş aşağı çevrilecek! (Nietzsche, 1882, Şen Bilim, En Ağır Yük çev: Mete Avcı Metheus)
|
Hristiyanlık ve Deccal
|
|
"Hristiyanlığa düşmanız, nefretle bakıyoruz, tüm romantizm ve anavatana tapınma biçimlerine de…" (Friedrich Nietzsche, Tan Kızıllığı, Önsöz)
"Zayıf ve hasta yapılı olanlar yok olmalıdırlar. Bu, bizim insan sevgimizin ilk kuralıdır. Onlara bu konuda yardım edilmelidir. Bir günahtan daha zararlı ne olabilir? Zayıf ve hasta yapılı olanlar için bir anlayış: Hristiyanlık!" (Friedrich Wilhelm Nietzsche, Deccal der Antichrist)
"Hristiyanlık gibi gerçeklikle ilişkisi olmayan, gerçeklik gelir gelmez uzaklaşmak zorunda olan bir din, doğal olarak dünya hikmetinin, yani bilimin düşmanı olacaktır." (Friedrich Wilhelm Nietzsche, Deccal der Antichrist, Aforizma: 47)
"Hristiyanlık, eski kültürün mirasını bizden çaldı. Sonra da bizi, İslam kültürünün mirasından yoksun bıraktı. Temelde bize, Grek ve Roma'dan daha yakın olan ve doğrudan duyu ve zevkimize hitap eden İspanya'nın muhteşem Magribi kültürü ayaklar altında çiğnendi. Neden? Çünkü soyluydu, çünkü kökenlerini insanca içgüdülerden alıyordu..."(Friedrich Wilhelm Nietzsche, Deccal der Antichrist, Aforizma: 60) |
Apollon ve Dionysos |
|
"Mantıksal bir çıkarsamayla, ama sezginin anında oluşan keskinliğiyle, sanatın sürekli gelişiminin Apolloncu ve Dionysoscu bir ikiliğe bağlı olduğunu anladığımızda estetik bilimi için çok şey yapmış oluruz: Yaradılışın, bazen araya giren uzlaşmalara rağmen sürekli çatışan cinsiyet ikiliğine bağlı olması gibi..." (Friedrich Wilhelm Nietzshce, Tragedya'nın Doğuşu)
"Özet olarak, diyalektik, "ayak takımının bir intikam alma yöntemi", "çaresiz insanların seçtiği bir Yahudi yöntemi", "insanın gücünü kendince teşhir edip gösteriş yapması" ve bu yolla karşı tarafın iddiasını kurnazca ve hileyle yere vurma isteğidir." (Friedrich Wilhelm Nietzsche, Putların Alacakaranlığı-Sokrates Problemi, böl. 5-6-7)
"En tuhaf ve zor sorunlarında bile yaşama "Evet" diyebilmek, en yüksek tiplerin kurban edilmesinde bile, kendi tükenmezliğinden sevinç duyan yaşam istemi "Dionysosça" dediğim şey işte bu." (Friedrich Nietzsche, Ecce Homo, Tragedya'nın Doğuşu bölümü, Sf:3) |