Bu konu başlığına Eye of the tiger ve girl you will be a woman soon yakışır.

Sitedeki bu videoyu kaçırmayın. Süper bir simülasyon olmuş.
http://www.tarihiolaylar.com/tarihi-olaylar/2-dakikada-avrupa-kitasinin-tarihi-simulasyon-1393

Ele geçirdikleri Ezidi kızlarını seks kölesi olarak kullandırdıklarını da unutmamak lazım. 75 ile 200 dolar arasında fiyat alıp p.zve.nklik yaptıklarını da okumuştum. Çok müslüman adamlar yahu...

Yaşadığına dair tek kanıt Evliya Çelebi'nin seyahatnamesidir.
Yani seyahatnameden başka hiçbir yerde Hazerfen Ahmet Çelebi'den bahsedilmez bu nedenle de Dünyaca ünlü bir kişi değildir.

Psikopatın önde gidenidir. Milliyetçilik akımından sonra içindeki gerçek kini göstermiş. Tarihin daha önce belki de görmediği fiziksel ve psikolojik işkence yöntemleri geliştirmiş ve bunları Osmanlı'ya karşı kullanmıştır.

Sitede derin bir anlatımı var ben de buradan okumuştum.
http://www.tarihiolaylar.com/tarihi-olaylar/rosetta-tasi-229

1798 yılında Bir Fransız askeri tarafından Mısır'da rastgele bulunmuş bir taştır ama önemi dünyalara bedeldir.
Taşın üzerinde Demotik, hiyeroglif ve Antik Yunanca dillerinde yazılmış metinler vardır.
Tabi ki bu taşın 3 farklı dilde yazılması hiyeroglif yazısının çözülmesine sebep olmuştur. Karşılaştırmalar neticesinde hiyeroglif yazısının esrarı çözlümüş ve hiyeroglif çağı eserlerinin manası bu taştan sonra çözülmeye başlamıştır. Hiyeroglif yazısının esrarının tamamen çözülmesi ise 1914'e kadar sürmüştür.

Kontrol edilemeyecek kadar büyümek de bu sebeplere dahil edilebilir. Sadece Yavuz Sultan Selim döneminde bile 8 yılda 2,5 katına çıkmış bir devletten bahsediyoruz.
Dağınık bölgedeki yerel yönetimlerin eş zamanlı kültür seviyesinde büyümesi ve ilerlemesi çok zordur.
Bunun için öncelikle küreselleşme gerekir. Zor bir operasyon. Kültürel ve eğitimsel gelişmenin de önü tıkanınca, sanayileşme geri plana itilince sonuç kaçınılmaz olmuştur.

Dün dündür bugün bugündür.

Çin'den başlayarak Anadolu ve Akdeniz aracılığıyla Avrupa'ya kadar uzanan bir ticaret yoludur. Birçok dönem tarihin en önemli ticaret hattı haline gelmiştir.
İpek yolu'nun özelliği sadece tüccarların değil Doğu-Batı arasında giden gelen herkesin hatta orduların bile kullandığı bir yol olmasıdır.
Yolun adı Çin'den gelen İpeğ'in Batı'ya ulaşmasında etkin bir rol oynamasından dolayı İpek yolu olmuştur.
İpek yolu birçok medeniyete ev sahipliği yaptığı için Batı ve Doğu arasındaki kültür geçişini de sağlaması nedeniyle oldukça önemli bir mevki olmuştur.

Tarihe belki de en meraklı padişahımızdır. Okumaktan gözerinin bozulduğu hatta bir zaman sonra merceklerle okumaya başladığı söylenir.
Hatta okuma hevesinin o kadar yüksek olduğu belirtilir ki günde 3-4 saat uyuduğu söylenir.
Osmanlı topraklarını devraldığı yüzölçümünün 2,5 katına 8 yıl gibi kısa bir sürede çıkarmıştır.
Öte yanda devrin en önemli iki ticaret yolu olan İpek ve Baharat yolu Yavuz Sultan selim zamanında ele geçirilmiştir.

Türkiye'de o kadar çok hakettiği yerde olmayan tarihi eser vardır ki... Yazık gerçekten

E ne olacak sanki. Hizbullah Suriye'de ülke mi kuracak?
Arap dünyası bu halde olduğu sürece bu böyle devam eder. Kaddafi'nin BM'deki konuşması aklıma geldi. "Libya'nın İtalya ile iyi ilişkileri var Suriye'nin ise Rusya'yla biz Araplar böyleyiz işte"
Herşeyi özetliyor bu durum.

Bizde artık kimse hiçbirşeye ayaklanmadığı için garip geliyor bize.

Bu olayın tek riski şudur.
Özellike ülkemizdeki insan profiline baktığımızda şunu görüyoruz : Hem ahlaksız hem vasıfsız
Bu durum doktorların bir kısmı için de geçerli.
Organlarımızı bağışlayacağımızı bilen doktorlar bazı durumlarda yaşama ihtimalimiz varken de organlarımız için bizi öldürebilirler ki bu durum çok yaşanılan bir durumdur çünkü organ ticareti yapan birçok doktor vardır.
Bu durumun suistimal edilmesine karşı insanlar organlarını bağışlamaktan çekiniyor da olabilir. Eğer ölüm döşeğindeki hastanın durumu daha titizlikle denetlenir veya başındaki doktor sorguya tabi tutulur ve heyet onayı alınırsa bu gibi denetlemeler güven uyandırıp organ bağışını ülkemizde artırabilir.

Abdülhamid han kesinlikle sosyalist yönleri olan bir padişahtır. Kötü yanı da mutlaka vardır. Onlardan birisi de azınlık gruplara kati davranmasıdır ki karşılığını da almıştır.
II. Abdülhamid saray ile halkı birlik içerisine getiren sosyal dayanışma sağlayan nadide padişahlardan birisidir. Ramazan bayramı aktiviteleri, eğitime verdiği önemi ve de en önemlisi batılı devletler arasında izlediği denge politikası.
Başarılı bir ve faydalı bir padişahtır fakat yanlış zamanda başa gelmiştir.
Siyonistlerin II. Abdülhamid ile pazarlığını hemen hemen herkes bilir. Filistin ve özellikle Kudüs'ün Osmanlı'nın elinde olması Abdülhamid'in sonu olmuştur.
Ama şu da unutulmaması gereken bir gerçektir II. Abdülhamid 1 karış toprak bile vermemiştir kimseye.

Arkadaşlar bu kıyaslanacak bir konu değil. Einstein özünde oldukça hümanist bir adamdır. Atom bombası olayı çok yanlış anlaşılmıştır. Hatta adam Manhattan Projesinden çekilmiş işler bombaya doğru gidince.

Bu olayın Atatürk'ün İzmir'i işgal etmesinden sonra oluşması bir tesadüf değil bence. Öte yandan olayın Ermeniler kesiminde çıkması da bir ipucu.
Öte yandan Türk Ordusunun henüz ele geçirdikleri toprakları ateşe vermeleri de mantıksız bir durum oluşturabilir.
Burada benim düşüncem Yunanlıların Türkleri İzmir'i boşaltmaya zorlamalarıdır. 1917'de Selanikte meydana gelen yangında da aynı şeyi yapmışlar bölgedeki Türk halkını göçe zorlamışlardı. Burada da ben aynı senaryonun var olduğunu düşünüyorum.

ASALA'yı bitiren Abdullah Çatlı da küreselleşmiştir.

yerel mafyacılık bitti de küresel mafyacılık başladı şimdi de. Bugün de küresel mafyalar ile hükümetler iç içe yönetiyor ülkeleri