Evet arkadaşlar belki çok acı ama Türkiye'ye kahve kültürünü starbucks getirmiştir. Kendilerinden önce "sabah espresso icmeden ayilamiyorum" tarzinda triplere giren kimseler yoktu, latte nedir, filtre kahve nedir bilmezdik simdi frappucino yu bile 60 yaşında kadın biliyor.
Tabiki bu pazara girmelerindeki en büyük etken pazardaki kahve açığı değil. Luks yerlerde max 10 tl bütçe ile sabahtan aksama kadar oturma ihtiyaci duyan kesimin böyle bir mekan acigiydi. Starbuckstan önce bağdat caddesinde ornegin 10 tl ile maks 1 saat gecirebilirdiniz Starbucks geldi karışan eden, bişey daha alir misiniz diyen yok. Asil açık buydu... Başarılı da oldular gezi parkı bile yikamadi adamlari

Oldukça katılıyorum bu fikre, insanlar ilk başta sevmeye sevmeye içiyorlardi kahveleri acı geliyordu. Ama serbest vakit geçirmek cok daha önemliydi. Garsonlarin darlamadigi, rahat koltuklarin olduğu, serbest bir takılma ortamı yaratarak vurdular voleyi. Simdi insanlar kahveye alışınca oturmaya da gerek kalmadi insanlar alip ayriliyorlar daha da karli hale geldi

Pelinsuların türeme sebebi.

Halbuki Türk ve Osmanlı kültüründe acı kahvenin yeri çok büyüktür

Bu sabah kadıköyden vapura bineceğim. Bir baktım sokağa taşmak üzere olan bir sıra.
Bu adamlar sabah sabah sırada bekleyecek zamanı nereden buluyorlar sorusu aklımda yer etmişken, içeride çalışanların da sakinliği, kendilerini strese sokmamaları beni ayrı bir dürttü.