Hayatını yoksulluk içerisinde yaşamaya adamış tek ihtiyacının kafasını sokacak bir yer (mağara da olur demiştir), alok ve yaşamaya yetecek kadar yiyecek olduğunu söyleyen bir yazardır. Şehir hayatına ve kapitalizme demediğini bırakmamıştır. Çok derin sözleri vardır ve değeri sonradan anlaşılmıştır. Son yıllarına doğru meşhur olmaya başlamıştır fakat o bunu şiddetle reddetmiş ünlü olmak istememiştir. Ama dediğim gibi çok derin sözleri vardır.
En beğendiğim 3 sözünü sizinle paylaşayım;
- Üzülme evlat, kaybettim sandıkların, kurtulduklarındır belki.
- Azimli olmadığım doğru ama azimli olmayanların da yaşayabilecekleri bir yer olmalıydı, mevcut yerlerden daha iyi bir yeri kastediyorum. Sabahın altı buçuğunda bir çalar saat sesiyle uyanıp yataktan fırlayan, giyinip zorla bir şeyler atıştıran, sıçıp, işeyip, dişini fırçalayan, saçını tarayan, başka birine büyük paralar kazandırdığı bir yere ulaşmak için trafikle boğuşan ve tüm bunlara sahip olma fırsatı bulduğu için müteşekkir olması istenen biri hayattan nasıl keyif alabilir?
- Zaman unutturmaz, uyuşturur