-
Tevfik bıyıklıoğluna göre ocak'ın 10unda inönüde ki birliklerin başına gelebilen ismet paşa , gelir gelmez 24. Tümenin yunanlılar karşısında gerilemesinden paniğe kapılarak 4. Ve 11. Tümenlere saat 14:00 da hemde güpegündüz ricat emrini vermiştir . halbuki 24. Tümenin hücum taburuyla 174. Alayın 1. Taburu ve cephe süvari bölüğünün müdahalesi sayesinde ismet paşanın korktuğunun tersine , tehlike bir süre sonra bertaraf edilebilmiştir . eğer ille de ricat emrini verek idiyse hiç olmazsa havanın kararmasını bekleyebilirdi .
Savaş , bu birliklerin ismet paşanın ricat emrine rağmen , bir başka deyişle havanın kararmasına kadar çekilmeyi ertelemiş olmalarıyla kazanılmıştır . bu sert direniş karşısında yunanlılar tasarladıkları baskıni gerçekleştiremeyecekleri hükmüne varmışlar ve bozüyükü yakarak geri çekilmişlerdi .
En çarpıcısı yunanlıların geri çekildiğini 11 ocak sabahı bir köylünün haber vermesidir . bu , geri çekilmeyi bekleyen ismet paşanın başına konan bir talih kuşu olmuştur . haber üzerine birliklerimiz yunanlıların geri çekildiği hattan ilerletebilmiştir .
Sonuçta ismet paşa gereksiz yere kütahyada günlerce vakit kaybetmiş , savaşı cepheden uzak kalarak idare etmek istemiş , cepheye geldiğinde ise birlikleri derleyip toplama becerisini gösterememiş ve gereksiz yere bir ricat emri vererek hatalarına hata katmıştı.
Bıyıklıoğluna göre bu savaşın gerçek kahramanları 4. Tümenin komutanı nazım , 11. Tümen komutanı arif, ve 24. Tümen komutanı atıf beylerle , 50 70 ve 127. Alaylar , 24. Tümen hücum taburu ve 174. Alayın 1. Taburu ve bunların cesur , fedakar , komutan subay ve mehmetçikleriydi .
Ancak bunların hemen hiçbiri ödüllendirilmediği gibi , ödüllendirilmesi gereken atıf bey hemen sonra apar topar emekliye sevk edilmişti . muharebeyi müteakip ismet paşa sanki savaşı hakkıyla kazanan bir komutan gibi tuğgenetalliğe yükseltilmiştir. Dahası kendine bu zaferi armağan eden silah arkadaşlarına sözle dahi olsa takdirlerini belirtme lütfunda bulunmamıştır .
Bunlara birde eskişehir-kütahya bozgunundaki fecaat yönetimi eklenince hem Mustafa kemal hemde fevzi paşa , artık ismet paşanın büyük kuvvetlere komuta edemeyeceğini anlamış , bir daha ona bu tür önemli görevler verilmemiş , adeta cepheye yaklaşmadına müsade edilmemişti . bunun en büyük kanıtı ise ne sakaryada ne de başkomutanlık meydan savaşında garp cephesi komutanı olduğu halde ismet paşanın adının geçmemesidir .
Adnan menderesin 1950lerin başında mecliste dediği gibi
Paşa yeter artık !
Bu konuda 1 sayfada toplam 1 adet üst yorum vardır.