-
General Ali Fuat, Plevne savunmasına dair o vakit ki Rus gazetelerinden naklen şöyle bir anekdot anlatıyor. Vak’ayı anlatan Rus yazarı diyor ki:
“Rus ordularını aylarca karşısında tutan ve onlara çok güç ve tehlikeli anlar yaşatan Plevne düştü. İlk iş, Osmanlı kuvvetlerine kumanda eden Osman Paşa’yı aramak oldu. Karargâhında bulunamadı. Ortalık arandı, tarandı. Nihayet yaralı askerler arasında, yaralı olarak yerde yatar bir halde bulundu ve esir edildi. Türk esirleri ufka kadar uzanan bembeyaz karlar üstünde küme küme, ufuklara kadar uzanıyorlar. Doktorla birlikte onları teftiş ediyoruz. Üstleri başları lime lime, etleri görünüyor. Açlıktan bitkin bir haldeler. Bet-beniz kalmamış. Neredeyse ölecekler. Aralarında tek-tük ölenlere rastlanıyor. Sağ kalanlar ölülerden kalan parça parça malzemeleri boğuşarak kapışıyorlar. Ellerinde kalan parçayı üzerlerine alıyorlar, ısınmağa çalışıyorlar. Bunların birkaç saatlik ömürleri ya var, ya yok. İşte bu insanlara soruyoruz:
- Bir şeye ihtiyacınız var mı? Bir şey ister misiniz?
Rus olduğumuzu anlayınca erkek çehreleriyle sert sert bakıyorlar. Belki de yarım saat sonra gözlerini ebediyen kapayacak olan bu adamlar, son bir gayretle ayağa kalkarak:
- Hiçbir şeye ihtiyacımız yoktur!
Karşılığını veriyorlar.
Anlıyoruz ki, Plevne’yi savunan gaziler, işte bu şanı büyük Türklerdir.
NOT: Mahmut Esat Bozkurt'un "Anadolu İhtilâli"nden alıntıdır. -
Bu arada ben de şunu eklemek isterim. Plevne savunması, 93 Harbi sırasında Osmanlı'nın Bulgrasitan'ın Plevne kentini Ruslara karşı savunduğu muharebedir.
-
aslında şu adama erzak ve destek yollansaydı rus ilerlemesi durdurulabilirdi belki.
sonrasında ayastefanos ve berlin antlaşmaları imzalanmıştır
(bkz:tersane konferansı)
(bkz:ayastefanos antlaşması)
(bkz:berlin antlaşması)
-
Yanlış hatırlamıyorsam vatan yahut silistrede geçmişti.
Bu konuda 1 sayfada toplam 4 adet üst yorum vardır.