Arkadaşlar öncelikle hepinize teşekkür ederim. İsim vermeyeceğim ama Türkiye'nin başlıca sözlüklerinde yazar olarak bulundum ama bu kadar ciddi konuların ve ciddi yorumların olduğu bir sözlük görmedim. Hepinizi tek tek tebrik ediyorum. Türkiye'de cinsellik üzerinden prim yapmayan ne bir sözlük ne bir haber sitesi kalmamışken hem Tarihi Olaylar'ın hem de sizlerin başarısını ve özverisini gerçekten kutluyorum. Umarım bu şekilde devam ederiz. Her gün şahsım adına yeni bir şeyler öğreniyorum...

konu Resmi: Aşık Veysel köy enstitülerinde ders verirken
Bu resim zaten birçok şeyi anlatıyor aslında. Cumhuriyet tarihinin en faydalı oluşumu köy enstitülerinde Aşık Veysel gibi ülkenin en değerli sanatçıları ders veriyordu. Bir de şu an yanına bile yaklaşılmayan sahte sanatçıları düşünün. Orasını burasını açıp saçma sapan sözlerle meşhur olan ve havasından geçilmeyen sanatçılardan bahsediyorum.
Neyse Köy enstitülerinin kapatılması Adnan Menderes'in bu ülkeye attığı en büyük kazıktır. Olay da şöyle gelişmiştir o zaman köy enstitüleri sadece doğuda değil Türkiye'nin her bölgesinde kurulmuştur ve ağalık sistemi de sadece doğuda değil batıda da mevcuttur. Köy enstitüleri gelince halk bilinçlenmeye başlamış shakespeare oynayan köylüler oluşmaya başlamıştır.
Şu resme iyice bakın

Bedri Rahmi Eyüboğlu, köy enstitülerinde yaşadığı bir hatırasını Cumhuriyet gazetesinde şöyle anlatmıştı:
“Okulun hayvanlarını barındıran ahırda bir çocuk gördüm. Gece nöbeti ona düşmüş. Elinde kitap vardı, dalmıştı. Shakespeare okuyordu. Okuduğunu nasıl kavradığını, ertesi gün oynadıkları piyeste gördük.”
Köy enstitüleri sayesinde halk bilinçlenip kültür seviyesini artırınca artık bilmediklerini ağalara değil, öğretmenlerine sormaya başlamışlardır. Bu durum köy ağalarının halkı kullanıp da arsalarını yok parasına satın almalarını ve köy saltanatlarını uzun vadede bitirmeye yol açmıştır ki işte o noktada çıkarları devreye giren köy ağaları hala halkın üzerinde var olan etkilerini kaybetmeden tüm ülke çapında birleşerek Adnan Menderes'in yanına gitmişlerdir. Denizli'den, Urfa'dan tüm Türkiye'den gelen ağalar Adnan Menderes'e "halk üzerinde hala etkimiz var köy enstitülerini kapatırsan seni başa getiririz" demişlerdir. Adnan Menderes de bunu kabul ederek vatana en büyük ihanetini yapmış ağalar Menderes'i başa getirmiş Menderes de bu ülkeye tarihin en büyük kazığını atarak köy enstitülerini kapatmıştır.
Eğer köy enstitüleri devam etseydi ne Türkiye'nin hali bugün böyle olurdu ne de güneydoğuda terör olurdu.

İzmir kitap fuarında kendisinden imza almayı başardığım "Hitler'e Sordunuz Mu?" kitabının yazarı tarihçidir.
İnanılmaz mütevazi ve müthiş bir diksiyon sahibi bir kişiliktir. Kendisine yönelttiğim her soruya sıkılmadan cevap verdi hatta konular hakkında derin tarih bilgileri paylaştı. Bir insanın hazırlıklı olmadığı konulardaki sorulara bu kadar tatmin edici bir şekilde cevap vermesi ve karşısındaki anında ikna etmesi büyük bir hitabet istiyor ki bu kendisinde açıkça var.
Tahminimce 30 yaşlarında bir kişi fakat konuşmalarımızdan anladığım kadarıyla dünyada gezmediği ülke ve oralarda yapmadığı tarih araştırması kalmamış. Yerinde araştırma yapan bir tarihçi bulmanın çok zor olduğu bu günlerde Atakan Büyükdağ bu konuda beni çok etkiledi.

Belli ki kendisi Türkçe literatüre yoğun bir şekilde yeni tarih bilgileri ekleyecek. Özellikle öğrencilere ders anlatır gibi tarih anlatan ve hep aynı konular üzerinde dönen tarihçilerden gına geldiği bu dönemlerde Atakan Büyükdağ eminim ki bize müthiş bir soluk olacak. Kendisini en yakın zamanda televizyon programlarında da dinleyeceğimizden eminim. Bence tam bir cevher.

Öte yandan müjdeyi ben vereyim Eylül ayı gibi yeni bir kitabı daha çıkıyormuş ve bu kitap Nazi Almanyası ile fln alakalı değil "Politik Kurgu" olacakmış. Bir insanın hem tarih hem de günümüz siyasetine bu kadar hakim olması beni şüphelendiriyor açıkcası. Başbakan olsa yeridir :)

Kısacası ben kendisinden çok etkilendim ve toplumumuza fazlasıyla yeni tarihi bilgi kazandıracağından şimdiden adım gibi eminim.

"Japon askerleri Nanking'de 100 Çinli'yi kılıçla öldürme yarışması yapıyorlardı. Yarışmanın kuralları çok basitti. Hangi Japon asker 100 Çinli'yi en kısa sürede öldürecek"
Nanking katliamı işte böyle bir katliamdı.
Herkesin Japon - Çin savaşı bitti diye düşündüğü bir anda Japon ordularına evlerine dönme değil Nanking'e ilerlemeleri emri verildi. Askerler evlerine değil Nanking'e ilerlemeye can atıyorlardı çünkü onlara tecavüz ve yağma serbest bırakılmıştı.
10 Aralık 1937 gecesi başlayan katliam Ocak ayının ortasına kadar sürdü. 13 Aralık'ta Çin teslim olmaya hazırdı ama Japon askerlerinin amacı zaten savaş kazanmak falan değildi. 20 bin kadına tecavüz edip öldürdüler. 300 bin de teslim olmaya hazır vatandaşı gerek yarışmalarla gerek toplu kıyımlarla 6 haftada öldürdüler. 100 bin kişiyi de yaraladılar.
Tarihin en iğrenç katliamlarından birisi olan Nanking katliamının ardından savaş suçluları olarak yetkililer yargılanmak istense de Prens Asaka ise, Japon İmparatorluk Ailesinin bir üyesi olduğu için “dokunulmazlık” hakkından faydalanarak, yargılamadan muaf oldu generallerden birisi de tutuklandı.

Adnan Menderes'in köy okullarını kapatması ülkenin uzun vadede eğitiminin ve zanaatının çökmesine sebebiyet vermiştir. Menderes'in iyi yaptığı şeyler varken, köy ensitütülerini kapatması tüm iyiliklerinin önüne geçmiştir.

İsterse tüm dünyaya ihraç edilsin isterse reyting rekorları kırsın Muhteşem Yüzyıl oldukça yanlış lanse edilmiş bir Osmanlı tarihi anlatır.

31 Aralık 1954'te Sivas'ta doğmuştur. Ankara Üniversite'si Veteriner Fakültesini bitirdikten sonra eşi Gülefer Yazıcıoğlu ile Ankara'da tanışıp evlenmiş ve 2 çocuk babası olmuştur.
Üniversite'den önce de üniversite döneminde de ülkücü faaliyetlerine devam etmiştir. 1968'te Sivas'ta genç ülkücülere katılmış, Ankara'ya gitmesiyle birlikte de Ülkü Ocakları genel merkezinde görev yapmıştır. Burada da sırasıyla yükselmiş önce Ülkü Ocakları genel başkan yardımcısı sonra da genel başkanı olmuştur. 1978'de Ülkücü Gneçlik Derneğini kurmuş ve buna da kurucu başkanlık yapmıştır.
Bahçelievler ve Maraş aktliamlarında önce yargılanıp suçsuz bulunmuş fakat sonra tekrar 80 darbesinden sonra yargılanıp 5 yılı hücrede olmak üzere 7.5 yıl hapis yatmıştır. Hapisten çıktıktan sonra hapiste olanların ailelerine yardıme tme amacıyla bir dernek kurdu ve 29 Ocak 1993'te Büyük Birlik Partisini kurdu. Üst üste her dönemde genel başkan seçildi. Parlamentoya girdi. 2009 yılında ise şüpheli bir helikopter kazasında yaşamını yitirdi. İşin garibi enkaz arama çalışmaları yapılan yerin 115 km ötesinde bulunmuştu ve helikopter düştükten sonra Muhsin yazıcıoğlu ortadan kaybolmuştu. Kazadaki soru işaretleri ise hala aydınlanmadı.

2008 yılında o zamanlar Dünya'nın en büyük hayvanat bahçesi olan (belki hala öyledir) San Diego Hayvanat bahçesine gitmiştim. Açıkca söylüyorum oradaki hayvanların %90'ını tanımıyordum. Bu nedenle daha önce ismini cismini duymadığımız hayvanları burada belirtelim istedim. ben Sagya Antilobuyla başlayacağım. Ana resimde gördüğünüz canlı Sagya antilobudur ve Orta Asya’da yaygın olarak görülür. Sıradışı bir burnu vardır. Şişebilen, esnek ve sivri ucu olmayan bu burun, çiftleşme ve üreme mevsimlerinde erkeklerde daha da irileşir.

@texas1963 kaynak: http://www.bbp.org.tr/muhsinyazicioglu/ozgecmis.php

Yine heyecan dorukta.
Atakan BÜYÜKDAĞ hocamızdan bir başucu eseri daha çıkıyor da 20 Aralık'a kadar nasıl bekleyeceğiz o soru işareti.

İçerik tanıtımı şu şekilde aşağıya kopyalıyorum;

Uzun yıllar süren çalışmaların sonucunda, alanında ilk olacak bir eseri Türkçe literatüre kazandırmanın sevinci içerisindeyim.
"KAVGAMIZ", hem Hitler'in Yahudiler'e karşı verdiği kavgayı hem de Yahudi bilimadamlarının Hitler'e karşı verdiği kavgayı karşılıklı işleyen bir seridir. Resimde gördüğünüz ve 20 Aralık'ta tüm kitapçılarda olacak bu kitap ise bu serinin ilk kitabıdır.
Türkiye'de işlediği konu itibariyle bir ilk olan bu eserde;
• Avrupa’dan göçen Yahudi bilim adamlarının Amerika’ya göçmesinin ardında yatan asıl sebep neydi?
• Almanya’nın yaşadığı hiperenflasyon döneminde neler yaşandı, Hitler bu dönemi nasıl avantaja dönüştürdü?
• Yahudiler neden bir anda istenmeyen ırk haline geldiler?
• I. Dünya Savaşı’ndan sonra Macaristan’da yaşanan kızıl terör ile Yahudilerin nasıl bir bağlantısı vardı?
• Almanya’da Hitler’i başa getiren iç karışıklıklara kimler, nasıl sebep oldular? Hitler’den önceki geçiş kabineleri nasıl engellendi?
• Albert Einstein’ı Almanya’dan kaçmaya zorlayan nedenler nelerdi? Einstein nasıl bir anda kendisini antisemitzmin hedefinde buldu
• II. Dünya Savaşı süresince Hitler'i yenilmez kılan etkenler neydi, Hitler II. Dünya Savaşı'nın ilk yıllarında nasıl bu kadar hızlı ilerledi?
• Albert Einstein’ın Türkiye’ye göndermek istediği 40 Yahudi bilim adamının amacı neydi, İsmet İnönü Einstein’ın bu teklifini neden reddetti?
• Türkiye’deki eğitim reformu nasıl gelişti. Atatürk, II. Abdülhamit’in yeniden açtığı Darülfünun’u neden kapattı ve İstanbul Üniversitesi neden kuruldu?
• Atom bombası adım adım nasıl ve neden keşfedildi?
• Yahudi bilim adamları Hitler'den intikam almak için neleri göze alabileceklerdi?
gibi ilk kez sorulmuş birçok soruya cevap bulabileceksiniz.
Bir roman akıcılığında olması adına Hitler'e Sordunuz Mu? kitabındaki gibi birbirini takip eden bölümlerle yazılmış olan KAVGAMIZ kitabı 20 Aralık'ta tüm kitapçılarda siz okuyucularını bekliyor olacak.
Şimdiden Keyifli Okumalar Dilerim;
Atakan BÜYÜKDAĞ

Tuik'in 2015 yılındaki araştırmasına göre Türk insanı günde 6 saat televizyon izleyip, 3 saat internete giriyor ve kitap okumaya sadece 1 dakika ayırıyor.

Türkiye'deki düzenli kitap okuma oranı da sadece %0,01. Bu oran İngiltere ve Fransa'da ise %21.

Şimdi gelelim ve bir düşünelim. Bir aralar Fatih Sultan Mehmet'in doğum tarihinin 1998 gözüktüğü Vikipedia'dan, saçma salak forumlardan bilgi edinen gençlerin, herşeyi bildiklerine inandıkları bir ülkede yaşıyoruz. Ve gelip dünya ekonomileriyle yarışmaya çalışıyoruz. Herkesin kendisini alim zannettiği bir ülkede kitap okumaya ihtiyaç bile duymuyoruz.

Kültürel değerlere hakim olmadan, ahlaki değerlere sahip olduğumuzu zannediyoruz ve başkalarına durmadan fetva veriyoruz.

Afedersiniz de bu okuma oranıyla bizden bir b*k olmaz...

Sovyet tarafından 1.1 Milyon, Mihver tarafından 800.000 asker kaybı ile tarihin en kanlı kara harekatıdır. General Paulus'un 6. orduyu teslim etmesi sonucunda 1943'ün başında Sovyet zaferi ile sonuçlanmıştır.

Halid Bin Velid i unutmayalim

Kapitalizm ideolojisini çocukluktan aşılamayı hedefleyen bir oyundur.

Göktürk hakanı Vezir Bilge Tonyukuk tarafından 680 yılları civarında kurulan Türklerin ilk gizli istihbarat teşkilatıdır.

@bosveryaaa candır. Ben de onu eksik buldum bu listede. Benim de ilk dile getireceğim yazarlardandır.

"Vatan ne Türkiye'dir Türklere, ne Türkistan;
Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan."
Ziya Gökalp
Turancılık 1908 yıllarında II. Meşrutiyet'in ilanından sonra büyük yankı uyandırmıştır. Keşke de olsaydı. Sovyetler Birliği kurulmamış, Osmanlı Devleti I. Dünya savaşına girmemiş, Türkiye'den Moğolistan'a kadar... Turan bölgesinde her şey var, doğalzgaz, petrol ... Keşke olsaydı dedirten şey...

özlemişiz seni hocam

@emskaplann harika bir yazı eline sağlık. Tek bir düzeltme yapacağım Himmler SS'in içinden çıkma değil, Adolf Hitler'in İşçi Partisi'nden arkadaşı ve sadık destekçisidir.

En iyi filmler dersek:
American History X
Green Book
insterstellar
Gibi filmler siralanabilir