-
Tuik'in 2015 yılındaki araştırmasına göre Türk insanı günde 6 saat televizyon izleyip, 3 saat internete giriyor ve kitap okumaya sadece 1 dakika ayırıyor.
Türkiye'deki düzenli kitap okuma oranı da sadece %0,01. Bu oran İngiltere ve Fransa'da ise %21.
Şimdi gelelim ve bir düşünelim. Bir aralar Fatih Sultan Mehmet'in doğum tarihinin 1998 gözüktüğü Vikipedia'dan, saçma salak forumlardan bilgi edinen gençlerin, herşeyi bildiklerine inandıkları bir ülkede yaşıyoruz. Ve gelip dünya ekonomileriyle yarışmaya çalışıyoruz. Herkesin kendisini alim zannettiği bir ülkede kitap okumaya ihtiyaç bile duymuyoruz.
Kültürel değerlere hakim olmadan, ahlaki değerlere sahip olduğumuzu zannediyoruz ve başkalarına durmadan fetva veriyoruz.
Afedersiniz de bu okuma oranıyla bizden bir b*k olmaz... -
Bu ülkemizde eğitim sistemi denen zırvalığın suçudur. Okumaya ihtiyaç duymuyorlar çünkü onlar için kitap okulda zorla okutulan evdede okunması zorlanan sıkıcı ve gereksiz bir aktivite. Burada ailenin de suçu vardır.
''Eğitim, belli bilgileri empoze etmek değildir. Onun adı propagandadır. Eğitim, insanların hayalgücünü büyülemektir. Ya bizdeki bakanlığın adını değiştirmek lazım, ya da yapılan şeyi değiştirmek lazım.''
Ahmet Şerif İzgören
Kitaplar hayalgücünün yelkenidir ama ülkenin çoğunluğu ortada kendini dalgalara bırakmış takılıyor . -
Okumaya değil ezberlemeye yönelik bir eğitim anlayışının sonucu.
Bu konuda 1 sayfada toplam 3 adet üst yorum vardır.