insearchofsunrise
elektrik aşkı
En Beğenilen Yazar Sırası
:
1
Toplam Başlık Sayısı
:
164
Toplam Puanı
:
1051
Toplam Giri Sayısı
:
604
Bu Ayki Puanı
:
26
En Aktif Yazar Sırası
:
1
19.03.2016 Taksim Patlaması
insearchofsunrise
Giden canlara mı üzülelim, oradaki esnafa mı üzülelim, neye üzüleceğimizi şaşırdık. Ağzımı açsam sadece küfür çıkacak o nedenle daha bir şey söylemiyorum
Sözlük Yazarından Çanakkale Şiiri
insearchofsunrise
White's Gentelman Club
insearchofsunrise
White's Gentelman Club
insearchofsunrise
Kaynak: http://www.tarihiolaylar.com/galeriler/kesinlikle-giris-izninizin-olmadigi-dunyanin-en-gizli-15-yeri-431
Sokrates'in üçlü filtresi
insearchofsunrise
Sokrates : Bir dakika bekle. Bana bir şey söylemeden evvel senin küçük bir testten geçmeni istiyorum. Buna “Üçlü Filtre Testi” deniyor.
Adam: Üçlü Filtre mi?
Sokrates : Doğru. Benimle arkadaşım hakkında konuşmaya başlamadan önce, bir süre durup ne söyleyeceğini filtre etmek, iyi bir fikir olabilir. Üçlü filtre testi dememin sebebini birazdan anlayacaksın. Şimdi birinci filtre; "Gerçek Filtresi". Başlıyoruz!
Bana birazdan söyleyeceğin şeyin tam anlamıyla gerçek olduğundan emin misin?
Adam: Hayır. Aslında bunu sadece duydum ve ….
Sokrates: Öyleyse , sen bunun gerçekten doğru olup olmadığını bilmiyorsun. Şimdi ikinci filtreyi deneyelim, ‘Iyilik Filtresini.’ Arkadaşım hakkında bana söylemek üzere olduğun şey iyi bir şey mi?
Adam: Hayır, tam tersi…
Sokrates: Öyleyse, onun hakkında bana kötü bir şey söylemek istiyorsun ve bunun doğru olduğundan emin değilsin. Fakat yine de testi geçebilirsin, çünkü geriye bir filtre daha kaldı.’ İşe yararlılık filtresi.’ Bana arkadaşım hakkında söyleyeceğin şey benim işime yarar mı?
Adam: Hayır, pek değil.
Sokrates: İyi, eğer bana söyleyeceğin şey doğru değil, iyi değil, işe yarar ve faydalı değilse bana niye söyleyesin ki?
Bunun üzerine üçlü filtreyi geçemeyen adam, söyleyeceklerinden vazgeçip Sokrates'in yanından ayrıldı.
İşte Antik Yunan filozoflarının gelişimi bu şekilde gerçekleşiyordu, Sokrates'in öğrencileri günümüz insanları gibi vakitlerini evlilik programıyla öldürmüyor, asılsız düşüncelerle akıllarını bulandırmıyor, kendilerini düşünmeye yönlendiriliyordu.
Günümüzde bilgiye daha rahat ulaşabilmemize rağmen düşünmemeyi, hep bir şeyler peşinde koşturmayı tercih ediyoruz. Hep bir şeyler peşinde koşarken de kendimize geç kalıyoruz.
Düşününüz! Düşünmek için de geçmişe, yani tarihe hakim olunuz.
Saygılarımla,
Atakan Büyükdağ
Kaynak: http://www.facebook.com/yazaratakanbuyukdag
Turkiye suriyeye demokrasi goturmek icin girerse ne olur?
insearchofsunrise
Gazeteci Şerif Bey Nam-ı Diğer Mustafa Kemal
insearchofsunrise
Suriyeli Kürtler Federasyon İlan Etmeye Hazırlanıyor
insearchofsunrise
Önce bir resimlere bakın
Bugün Reuters'a konuşan Kobani Kantonu Dışişleri Bakanı Yardımcısı İdris Nassan gün içerisinde federal sistem ilan etmeye hazırlandıklarını söyledi. Tamam ama bu ne anlama geliyor? Neden bir anda ateşkes ilan edildi? Bu olayların perde arkasında neler olabilir?
Bunu analiz etmek için öncelikle yukarıdaki resimde yer alan güncel Suriye ve Irak haritalarına bakalım.
Bu haritalara iyice baktığınız zaman ve Esad rejiminin de Şiilerle yakınlığını göz önünde bulundurduğunuz zaman ne görüyorsunuz?
Dağınık halde yerlerşmiş Şiistan, Sünnistan ve Kürdistan değil mi? Doğru gördünüz.
Amerika'nın yarım asırdır üzerinde durduğu Büyük Ortadoğu Projesi de aynen bundan ibarettir.
Şimdi olayların gelişimine dönelim.
Bu projeyi gerçekleştirmek için ne gerekiyordu?
Ortadoğu'da birlik ve düzeni sağlayan liderlerin ortadan kalkması gerekiyordu. Bu liderlerin en azılısı da Saddam Hüseyin'di. Saddam Hüseyin zamanında, ayaklanmaya çalışan Kürtler anında üzerlerinde bir füze gördüler. Saddam'ın Kürtler üzerindeki hakimiyeti Büyük Ortadoğu Projesi'nin önündeki en büyük engeldi ve bu engel kaldırılmalıydı.
Ne yapıp ettiler, Irak'a demokrasi götüreceğiz diyip Saddam'ı öldürdüler.
İşte o dönemler tehlikeyi öngören Kaddafi, Birleşmiş Milletler toplantısında Amerikalılara aynen şuları sormuştu:
"Neden Irak?
Siz Saddam'ı neden öldürdünüz? Bize bir açıklar mısınız?
Usame Bin Ladin, Iraklı mıydı? Hayır değildi.
Şu New York'u vuranlar Iraklı mıydı? Hayır değildiler.
Pentagon'u vuranlar Iraklı mıydı? Hayır değildiler.
Irak'ta kimyasal imha silahı mı vardı? Yoktu, olsa bile Rusya, İngiltere, Fransa, Amerika gibi ülkelerin nükleer bombaları var. Bu ülkeler işgal edilmeli miydi? Hadi o zaman bu kitle imha silahları olan ülkeleri yıkalım.
Amerika geldi, bir ülkeyi işgal etti ve liderini astı. Biz de bir köşemizde oturup bunu izledik. Biz Arap ülkeleri böyleyiz işte. Yakında sıra bize de gelecek." dedi.
Bu da Kaddafi'nin son bilinçlendirici konuşmasıydı. Keza, ardından Arap Baharı denilen dev bir ayaklanma süreci başlatıldı ve Ortadoğu'nun bölünmesini engelleyebilecek Saddam'dan sonraki yegane lider Kaddafi de öldürüldü.
Saddam Hüseyin'in öldürülmesinin çeşitli avantajları da oldu tabi ki. Ambargo konulmuş olan Irak petrolleri dış ticarete açıldı ve PKK üzerinden bir ülkenin satacağı fiyatın 4'te 1'i fiyatına bölgedeki Chevron gibi Amerikan petrol devlerine ham petrol verilmeye başlandı.
Peki, o dönemler dünya petrolünün %33'ünü sadece kendi başına tüketen, 1973 ve 1979'da OPEC'in ambargosuyla petrol krizi yaşayıp otoyollarda halkına piknik yaptıran Amerika, bu fırsatı yakalamışken bir daha petrol krizi yaşamayı göze alır mı? Cevap belli değil mi?
Çözüm de açık. Petrol merkezlerine böl-yönet stratejisi uygulamak. Öyle de oldu. Önümüzdeki 100 yılın ek petrol ihtiyacını tek başına karşılayacak olan Irak bölündü, hala da toparlanamadı. Peki, Suriye neden bu kadar önemli?
Irak'tan çıkan petrolün deniz yoluyla taşınabilmesi ve dağıtılabilmesi için Suriye üzerinden geçip Lazkiye ve Tartus gibi limanlardan yüklenmesi gerekiyor. Bu nedenle de Suriye oldukça kritik bir devlet. Eğer Suriye izin vermese Irak'taki petrolü dağıtmak imkansız hale gelebilirdi. Bu nedenle orası da böl-yönet mağduru oldu.
Bölgedeki terör örgütlerinin her biri farkında olmasalar da aslında Şiistan, Sünnistan ve Kürdistan federasyonlarının temsilcileri. Belli ki Amerika ve Rusya bölgedeki çıkarları doğrultusunda anlaştılar ve ateşkes ilan ettirdiler. Himayelerindeki terör örgütleri ve rejimler daha fazla toprak alsın diye belirli bir süre desteklediler. Şimdi ise oyunun ilk aşaması bitti. Önümüzdeki günlerde bizi çok daha farklı yapılanmalar bekliyor olabilir.
NOT: Bu yazı tamamen şahsi komplo teorilerimden üretilmiştir.
Saygılarımla,
Atakan Büyükdağ
(Atakan Büyükdağ'ı Facebook'tan takip etmek için: http://www.facebook.com/yazaratakanbuyukdag )
Suriyeli Kürtler Federasyon İlan Etmeye Hazırlanıyor
insearchofsunrise
Ortalık iyice karışacak...
Rusya Suriyeden cekiliyor mu
insearchofsunrise
Fakat hava operasyonlarını azaltarak devam edeceklerini belirttiler. "Terörle mücadele kapsamında Suriye ile birlikte hareket etmeye devam edeceğiz" dedi.
Şu anda var olan kısmi ateşkes ortamında Rusya'nın yaptığı finansal anlamda doğru bir eylem. Suriye'deki askerlere her gün tonlarca erzak ve mühimmat gidiyor. Maliyeti oldukça yüksekti.
13 Mart Ankara patlaması
insearchofsunrise
Umarim sayi daha da artmaz
Güney Sudan'daki Tecavüz Vakaları
insearchofsunrise
Güney Sudan'daki Tecavüz Vakaları
insearchofsunrise
En son okuduğum haber kan dondurucu. Güney Sudan hükumeti, askerlerine ödeme yapmak yerine tecavüz ve yağma hakkı vermiş. Askerler de artık bu duruma öyle bir alışmış ki bir yandan önüne gelene tecavüz edip diğer yandan kendilerince yeni katliam yöntemleri geliştirmişler.
Bunu hazırlayan BM ise dünyanın en korkunç şeyi olarak bu durumu rapor etmiş. Şimdi o riyakarlara sormak lazım. Ruanda'da katliam yapılırken, o insanlar elmas bulmak için ağızlarından kan gelene kadar çalıştırılırken, üyeleriniz 30-40 yıllık kalaşnikofları oraya satıp çürük maldan para kazanırken, önce depremin sonra da koleranın vurduğu Haiti'de insanlar ölürken neredeydiniz siz?
Rapor yazmayı bilen bürokratlarınız bu duruma önlem almayı önermedi mi? Bu dünyayı bu hale siz getirmediniz mi?
Bari arkasında durun da biz zengin olmak için dünyayı sömürüyoruz diyin, riyakarlık yapmayın.
Türkiye'deki Göçmen Sayısı 2,7 Milyon Mu?
insearchofsunrise
http://www.tarihiolaylar.com/gundem/independent-turkiye-deki-suriye-deki-gocmen-sayisi-iddialarini-sayfalarina-tasidi-1521
Usse Şatosu (Château d'Ussé, Fransa)
insearchofsunrise
Düşünüyorum O Halde Varım
insearchofsunrise
Descartes'ın biyografisini yazan Adrien Baillet'e göre hikaye şöyledir:
Descartes, 10-11 Kasım 1619'da (St. Martin's günü) soğuktan kaçmak için kendisini büyük bir fırının içerisine kapatmıştır. Burada kutsal bir ruh ona, yeni bir felsefe geliştirmesi için ilham vermiş ve Descartes orada üç imge görmüştür. Fırında bulunduğu süreçte analitik geometriyi formülize etmiş, matematiksel metodu felsefeye uyarlama fikrini oluşturmuştur. Gördüğü imgelerden biri de bilim arayışı olmuştur.
Bu noktadan sonra fırında yaşanılanlar, Descartes'ın felsefesinin temelini oluşturmuştur. Descartes, gerçek bilgiyi arama yoluna kendini adamıştır. İlk olarak gerçeklerin kesin bir şekilde birbirine bağlı olduğu sonucuna varmıştır. Bu görüşü şöyle ifade etmiştir: "Gerçek bir bilgi bulduğunuzda bu bilgiyi mantıklı çıkarımlarla geliştirin". Bu da Descartes'dan sonra gelen tüm bilimlerin gelişme metodunu oluşturmuştur.
Descartes, varoluş gerçeği üzerine de düşünmüş ve daha sonra varoluşun başlangıç noktası olan o meşhur sözünü söylemiştir: "Düşünüyorum, O Halde varım."
Atakan Büyükdağ
http://www.facebook.com/yazaratakanbuyukdag yani @dunyasavaslarigazisi hocamız.
Paris Kuşatması (845)
insearchofsunrise
Paris Kuşatması (845)
insearchofsunrise
Yggdrasill
insearchofsunrise
Kuzey Kore'deki Akıl Almaz Devlet Uygulamaları
insearchofsunrise