Faust - Goethe
Bir doktorun şeytanla yaptığı kanlı anlaşmayı konu alır. Şeytan doktora dünyada cenneti yaşatacağını, doktora dünyada hizmet edeceğini bunun karşılığında ise ahirette doktorun kendisine hizmet edeceğini söyler. Doktor da ben zaten şu an yaşadığıma bakarım diyerek anlaşmayı kabul eder. Sonra yaşananlar ise okumaya gerçekten değer. Mutlaka iyi bir çevirisini bulup okuyun. Goethe bu kitap için bir ömür harcadığını söyler.

Bangladeş'de çift kafalı çocuk meydana gelmiş ya olacak iş değil. http://www.tarihiolaylar.com/gundem/13-cuma-da-yasanilan-olaylar-1044

Adam boşu boşuna $23.4 Milyar dolar servetiyle dünyanın en zenginlerinden birisi değil.

Gerçekten islam coğrafyasının belki de en büyük savaşçısıydı. Bir diğer adı "Seyfullah"dır yani "Allah'ın kılıcı"

çok güzel bir tanım olmuş tebrikler

hepimizin temennisi o, inşallah en yakın zamanda. Ama önce şu eğitim sistemini kökten değiştirmek lazım. Dünyanın hiçbir yerinde masasına oturup ders anlatan ve bu bölüm kitabınızın şu sayfasında var diyen okutman kalmadı. Bir bizde var bu numuneler. Bunlar da eğitim sisteminin geriye gitmesi için farkında olmadan hizmet veren insanlar zaten. Eğitim sistemi her sene değişince okutmanlar da ne anlatacağını şaşırıyorlar. Çocuklar zaten hiçbir şey öğrenmiyor. Eğitimsiz nesilden beslenen insanların tehlikeli oyunlarına maruz kalıyorlar.

Şu anda bu ülkede var olan en iyi tarihçidir. Fakat bu demek değildir ki çok iyi bir tarihçidir. Türkiye'de daha iyi tarihçiler olabilirdi ama şu an elimizde olan en iyisi İlber Hoca

Küreselleşmenin avantajini kullanıyorlar. Ozellkle twitter ağları cok iyi. Her uyelerini militan yapmıyorlar sosyal medyadan üye toplayan cok iyi calisanlari var.

Ağzına sağlık çözüm odaklı bir yazı olmuş, yani tam anlamıyla bir eleştiri

Önce şunu sormak lazim. Oturaç diye bir kelime var mi? Ya da gõtürgeç

En doğrusu bence de

Akademisyenlik dusunmuyorsan cok onemi yok bence hangi uni oldugunun. Ben bir daha uni okusam mesela itude okumazdim. Okul isim yapmis diye iyi demek değildir.

Snatch i de ekleyelim

aynı fikirdeyim. Çünkü çıkarsa iki kutup belli ABD bir yanda Çin ve Rusya diğer yanda coğrafik olarak ortada olan da Türkiye

Öncelikle Yezid'den bahsedip sonra aklımdaki soruyu sorayım. Yezid Emevilerin 2. halifesi, birinci Emevî halifesi olan Muâviye bin Ebu Süfyan'ın oğludur. İyi bir eğitim almış, seferlere katılmış, komutan olarak da görev yapmıştır.
Babası Muafiye, ölümünden hemen önce 679 yılında diğer oğullarının itirazlarına rağmen Yezid'i halife ilan etti. Fakat Yezid, halife olmak için gerekli bilgiye ve yaşa sahip değildi. Hem de halifelik bu şekilde babadan oğula geçer gibi oluyordu. Öte yandan Yezid hilafeti saltanata dönüştürmüştü. Bu nedenle de isyanlar arttı Hz. Hüseyin de buna itiraz edenlerden birisiydi ve kendi hilafetini ilan etti. Nitekim sonrasında Küfe'ye ilerleyen Hz. Hüseyin Kerbela'da durduruldu ve beraberindeki 72 kişiyle birlikte şehit edildi.
Şimdi buradaki asıl sorum şu. Burada bir ikilem var. Eğer Hz. Hüseyin'in tasvip etmediği ve hilafeti saltanata dönüştürdü dediği birisi İslamı ötekilere ne kadar doğru aktardı. Eğer Hz. Hüseyin karşı çıktıysa mutlaka yanlış bir şeyler yapmıştı. Bu da İslam'ın Emeviler dönemlerde insanlara yanlış aktarılabileceği ihtimalini doğuruyor. Bu konuda bir ikilem var...

Ben üniversitemi Türkiye'nin parmakla gösterilen devlet üniversitelerinden birinde okudum, yüksek lisansımı ise bursla olarak insanların oldukça dandik olarak gördükleri bir özel üniversitede yaptım.
Net bir şekilde açıklıyorum, o dandik özel üniversitesi, o parmakla gösterilen devlet üniversitesinden çok daha iyi ve interaktif, sektörün içerisinden bilgiler veriyordu.

(bkz:canım kardeşim filmi)

Hocam kendine güzel bir nick al ya :) Senin gibi insanların ciddi yorumlarına ihtiyacımız var.

Yahudi soykırımı yaşanmıştır, fakat Yahudi soykırımı içerisinde hem Yahudiler hem Polonya Çingeneleri hem de engelli veya özürlü bir ırk da kıyıma uğramıştır.
Dachau toplama kampını ziyaretim sırasında verileri okuyup o döneme ait canlı videoları izleme fırsatım olmuştu. Ayrıca belirtmek isterim ki, Hitler İsrail'in kurulmasına yardım etmek için Yahudi soykırımı gerçekleştirdi lafları artık ergen arkadaşlarımızın bile ağzına düşmüş durumdadır ki II. Dünya savaşını bilen veya en azından (bkz:dinleyin! ii. dünya savaşında oradaydım tüm bilinmeyenleriyle anlatıyorum) konusunu takip edenler Hitler'in asıl uğraşının Yahudi soykırımı olmadığını, bahsi geçen kişinin nasıl bir iktidar sarhoşu olduğunu ve bu nedenle de büyüme hırsıyla Yahudileri ezip geçtiğini görebilirsiniz. Yahudiler Hitler'in uzun yolculuğunda bir engeldi. Yolculuğun ana amacı değildi. Amacı Yahudiler olan bir adam ne İngiltere'yi senelerce bombardımana tutardı ne de 4 sene boyunca Rusya ile savaşırdı.

Türkiye'de bilimin gelişmemesi hakkında eminim hepinizin birer fikri vardır. Ben konuyu açıp ilk kıvılcımı yakayım istedim.
Bana göre bunun nedeni Türk insanının cahilliği veya salaklığı fln değildir. Tamamen kısıtlamalardan meydana gelmektedir. Reform öncesinde de aynı durum Avrupa'da yaşanmıştır. Galileo dünyanın yuvarlak olduğunu savunduğu için kilise tarafından cezalandırılmış komik bir şekilde kilisi 1990'larda (20-25 yıl önce) Galileo'yu affettiklerini açıklamıştır. Aynı şey İslam coğrafyasında İbn-i Sina'nın da başına gelmiştir. Din üzerinden para kazanan veya çıkar güden her topluluk bilimin gelişmesini istememiştir.
Burada şu ayrıma çok dikkat etmek lazım. Din mi insanları kısıtlıyor dinciler mi? Tabi ki dinciler. Din, sorun araştırın size verilen aklı kullanın diyor. Dinciler ise sormayın dinden çıkarsınız diyor.
Günümüz Türkiye'sinde de pek farklı bir tablo yok. (bkz:10 Kasım'da bile Atatürk'e hakaret edenler) konusunda @acapella arkadaşımızın da yorumunda belirttiği gibi günümüzde bilimin önünü kesmek için saklı kapılar ardında tarikatlar çoğaldı, açık kapılar ardında da eğlence programları. Türkiye'nin %70'i acunu veya evlilik programlarını izliyor. Belgesel çekseniz satacak kanal bulamıyorsunuz. Eğitim sistemi deseniz sadece teorik öğretime dayalı. Pratik yapacak alan mı yok? Tabi ki var. Bulunduğumuz coğrafya sayesinde enerji'den gemi inşaatına kadar herşeyin pratiğini yapabiliriz. Ama sistem müsade etmiyor. Yok 4+4 yok 8+0 yok 5+3 derken öğretmenler bile ne öğreteceğini şaşırır oldu. Bilimin önündeki başlıca bence sebepler bunlardır.