-
Hilal
-
hendek taktiği. Kritik noktalara hendek kazılarak yapılır.
-
gerilla savaşı: düzensiz birliklerin, düzenli ordulara karşı verdiği savaşlardır. genelde vur-kaç taktiği üzerine kurulmuş savaşlarda konvansiyonel savaş araçları yerine saldırı tüfekleri ya da molotof gibi görece daha basit silahlar kullanılır. gerilla savaşının amacı topyekûn bir savaş kazanmak değil, karşıda ki orduyu yıpratmak, gücünü ve savaş azmini kırmaktır. gerilla savaşının verildiği yerlerde halk desteği muazzam ölçüde önemlidir. britanya işgali sırasında keltlerin romalılara karşı verdiği savaş, gerilla savaşı olarak nitelendirilebilir. roma ordularının her defasında yenilmesini sağlamıştır. sun tzu'nun savaş sanatı kitabında da gerilla savaşından bahsedilir. nazi işgali altında ki ülkeler de bu taktiği kullanarak alman ordusunu ciddi şekilde yıpratmıştır. (cephaneliklere yapılan ani baskınlar, iletişimin sabote edilmesi vs.) aynı şekilde alman ordusuna karşı savaşan sovyet partizanlarıda bu taktiği başarı ile uygulamıştır. mao zedung, ernesto che guevara, fidel castro gibi liderler devrim için kullanmış ve aynı şekilde başarıya ulaşmıştır. bunun dışında kurtuluş savaşı sırasında ki düzenli ordu kurulmadan öncesinde çetelerin işgal güçlerine karşı verdiği savaşta gerilla savaşı içerisinde görülebilir. pkk (türkiye), farc(kolombiya), ezln(meksika), epr (meksika), hindistan komünist partisi (maoist), filistin halk kurtuluş cephesi, hizbullah, el-Kassam Tugayları gibi örgütler bugün aktif olarak gerilla mücadelesi vermektedir.
phalanx: genelde 5-5.30 metrelik mızraklı piyadelerin arka arkaya dizilmesi ve en öndekilerin mızrağını gelen düşmana doğru düzeltmesiyle oluşturulan taktik. genelde antik yunan döneminde kullanılmıştır. spartalılar ve perslere karşı etkili olmuş, büyük iskender zamanında zirveye çıkmıştır. tabii bazı dezavantajları da vardı, bunlar, zırhların ağırlığı ve mızrağın uzunluğundan dolayı ortaya çıkan hareket problemiydi. epaminondas ve iphikrates bu taktiği iki farklı şekilde geliştirdi. ilk savaşlarda orduların karşılıklı hatlar oluşturarak dizilmesi ile olurdu. epaminondas bunu biraz değiştirmiştir. mesela düşmanın sayıca az olan tarafının, kendi ordusu tarafında ki kısmını sayıca üstün tutmuş, diğer tarafıysa geri çekmiştir.
şöyle; x x x > x
x x
x x
x x bu taktik sonucunda ordunun zayıf tarafı ezilip, arkasını da çevirmesi sağlanırmış. türklerin kullandığı hilal taktiğinin bir benzeri gibidir.
iphikrates ise piyadelerin mızrak boylarını uzatıp, zırhlarını hafifletmiş, bu şekilde kullanmıştır bu taktiği.
shield wall: büyük ölçekli kalkanlarla askerlerin yan yana dizilmesiyle oluşturulan savaş taktiğidir. mızraklı piyade yok ise süvarilerin bu hattı yarıp geçmesi çokta zor olmaz.
testudo: savunmaya dayalı ağır hücum da diyebiliriz. kalkan duvarına benzer ama daha kapsamlıdır. klasik roma filmlerinde ki izlediğimiz dört bir taraflarının kalkanlarla kapandığı tabiri caizse kaplumbağa gibi olurlar. okçulardan korunmakta ya da sayıca az olunan durumlarda saldırılan birliklere karşı başarılı olabilir.
napolyon dönemi: napolyonun belirli bir savaş stratejisi yoktu ama bilinen şey daime saldırı savaşı yaptığıydı. birliklerini birbirinden kopmayacak şekilde savaş alanına yayarak karşısında ki ordunu formasyonunun dağılmasını sağlayıp, hatları yarmak üzerinden ilerlerdi.
siper savaşları: amerikan iç savaşı ve 1. dünya savaşı gibi savaşlarda yoğun olarak kullanılan savaş taktiğidir. orduların karşılıklı siper kazarak bu siperleri korumak üzere çarpıştığı ve topçularla desteklendiği savaşlardır. savaşların uzamasına ve doğal olarak ordu içerisinde bazı sıkıntılar doğmasına sebep olmuştur. 2. dünya savaşında tank, uçak vs. gelişmesi üzerine geçerliliğini yitirmiştir.
blitzkrieg: türkçesi yıldırım savaşı olarak geçiyor. almanların kullandığı bu savaş taktiği, siper savaşlarını bitirmiştir diyebiliriz. küçük ama hızlı ve güçlü alman tanklarının, düşman ordusunun hatlarını yararak en hızlı şekilde, en fazla ilerleyebildiği kadar ilerleyerek düşman ülkesinin merkezine saldırması üzerine kuruludur kabaca. bu kadar basit görünmesine karşın karışık ve uygulanması güç bir taktiktir diyebiliriz çünkü bu ilerleme sırasında koordinasyon, hava şartları vs. hayati öneme sahiptir. fransa ve polonyayı işgal sırasında çok rahat bir şekilde kullanılmıştır. ve fransa'nın maginot hattı gibi uzun ve güçlü bir hattı olmasına rağmen bu taktik sayesinde işe yaramdığı görülmüştür. ama sovyetler gibi çok geniş topraklarda ikmal ve araç sorunu yaşanacağı için başarılı olması çok daha zordur, nitekim sovyetlerde bir dönem işe yarasa da devamı gelmediği için çökmüştür.
bir de deniz savaşı ile ilgili bir taktik:
pruva hattı: 1600-1700lere kadar olan deniz savaşları her geminin kafasına göre hareket ettiği, toplarını ateşledikten sonra kaçıp, yeniden topları doldurup saldırdıkları vur-kaça dayalı bir savaş şekliydi. buna karşın ilk olarak hollandalıların geliştirdiği pruva hattı ise gemilerin tek bir sıra halinde hareket etmesi buna bağlı olarak ateş gücünün tek bir noktaya hareket etmesi üzerine kurulu, daha koordine ve düzenli bir savaş vermesi üzerine kurulmuştu. gemiler amiral gemisi ya da sancak gemisi denen, amiralin bulunduğu tek bir gemiden komut alır ona göre hareket ederdi. taktiğin işe yaradığını gören ingilizler taktiği benimseyip, başarılı bir şekilde kullanarak denizlerin 200-250 yıl boyunca tek hükümdarı olmuşlardır (1700-1900 arası). taktiğin başarı ile uygulandığı muharebelerden birisi olarak da trafalgar muharebesi incelenebilir.
birazcık uzun oldu, umarım sıkılmadan okuyabilirsiniz. hatam oldu ise affola. -
Hitler'in meşhur yıldırım taktiği de vardır. Beklenmedik hizda bir anda saldiri. I. Dunya savasindaki siper taktigine karsi turemistir
-
topyekün savaş en sevdiğim savaş şekilleri arasındadır.Atatürk'ün Sakarya Savaşı sırasında bulduğu (yada öncesinde tam emin değilim ) daha sonra 2. dünya savaşı sırasında rusların almanlara finlerinde sizden büyük Allah var diyip ruslara karşı kullandığı efsanevi yöntemdir. Saldırandan güçsüz konumdaki savunan taraf eğer bölgesel avantajı var ise bunu sonuna kadar savunur.Temel prensip şudur savunan taraf ikmal noktasını güvenli ama yakın bir yer seçer saldıran taraf saldırılarına başladığı zamanda kayıp yaşamaya başladıklarında geri çekilmezler genelde küçük birlikler ölünceye büyük birlikler ise savaş gücü çok düşünceye kadar bölgesini korur ve ancak bundan sonra geri çekilirler . Saldıran taraf kazandığı her toprak için çok fazla miktarda zaman ve mühimmat harcar ve sürekli ikmal noktasından uzaklaşır zaten bölgesel avantaj kendinde değil iken sürekli uzaklaşılan ikmal noktalarına gerilla saldırıları olur (biz atlı birliklerle yapmışız ruslar uçaklarla finlilerde kışı kullanmışlar) ikmal almakta zorlanan ordu belli bir süre sonra ilerleyemez ve daha sonra karşı saldırılarla geri çekilmeye zorlanır. Bu taktik aslında içinde gerillayı yıldırım savaşını ve adını bilmediğimiz bir çok savaş çeşidinide barındırdığı için çok etkili bir yöntemdir tek sıkıntısı çok ağır kayıp verilebilir ama onuda kapıyacak sanayiniz ve insan gücünüz varsa kusursuzdur.Ruslar almanlarla savaşırken onların 2 katı insan kaybı ve bu taktiği kullanırkende her alman uçağı için 14 rus uçağı her alman zırhlı aracı içinde 20 rus zırhlı aracı kayıp vermişler ama almanların ilerleyişini durdurmuşlar.Bizim için durum o kadar zor olmamış sakarya nehrinin bariz avantajı (ikmaller zorunlu belli başlı köprülerden geçicek açık hedef olucaklar) ve ardından yapılan başarılı karşı saldırlarla durumu eşitlemeyi başarmışız . Bence günümüz şartlarında kullanılabilecek bir yöntemdir
Bu konuda 1 sayfada toplam 5 adet üst yorum vardır.