-
1917'deki Ekim devrimiyle kurulan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği yani kısaca SSCB, kapitalizm mi komünizm mi diye Dünya'yı ikiye bölmüş sorunun komünizm tarafında yer alan birliktir. Soğuk savaş döneminde Amerika'nın en büyük düşmanı olmuş, süpergüç olma yolunda da ilerlemiştir. SSCB'yi kimse dıştan dağıtamamıştır. Bu niyetle Rusya topraklarına girip bu hedefe de en çok yaklaşan kişi `Adolf Hitler` olmuştur fakat o da başaramamıştır. 1991 yılında Birlikteki devletlerin milliyetçilik akımlarının baskın gelmesi, Gorbaçov'un kaş yapayım derken göz çıkarması ülkelerin tek tek birlikten ayrılmasına sebep olmuş ve birlik böylece dağılmıştır.
-
Ozellikle stalin donemi cok agir baskilarla gecmistir maalesef esitligi getirip adalet ve ozgurlugu kisitlayan bir devlet olmustur pek cok kitap ve yazar yasaklanmis fikir suclusu olarak binlerce kisi surulmus sucsuz yere hapis yatmistir
-
Kuruluşu ilginçtir:
Sosyalist devrimler Marx'ın öngürüsüne göre sanayi toplumlarında olur ve işçiler tarafından yapılır. İşçilerin gelir dağılımının adaletsizliğine, çalıştıkları zor şartlara isyan edip sermaye sınıfına savaş açmalarıyla başlar. Fakat SSCB kurulumunda toplum sanayileşmemiş, işçi sınıfı ortaya çıkmamış halen bir tarım toplumuydu. SSCB'nin kurulmasına sebep olan devrim tarım toplumunun yaptığı bir devrimdir. Ülkenin sanayileşmesi devrimden sonra gerçekleşmiştir. -
bir zamanlar dünya üzerinde ki 2 süper güçten birisidir. amerikaya her konu da kafa tutabilmiş ve sanılanın aksine bir çok konuda önüne bile geçebilmiştir. sosyalizmin ve sosyalist ülkelerin ilerleyemeyeceklerini, daima kapitalizme yenileceğini söyleyenlere karşı şu bilgileri de yazmadan edemeyeceğim;
"22 Haziran 1941’de, Hitler Almanya’sının SSCB’ne saldırısıyle, Rusya ekonomik planlarını, derhal savaşın gereklerine –Hitler Almanyası’nın eninde sonunda SSCB’ne saldıracağı aşikar olduğu için, aslında Sovyetler Birliği daha önceki yıllardan itibaren, bu büyük savaşa hazırlık olarak, yüksek bir çalışma temposuyla genel ekonomik plan hedeflerini zamanından önce gerçekleştirdiğinden.– uyarlayabildi. Alman işgali ve savaş esnasında, altyapı tesisleri, demiryolu şebekesi, yol ve köprüler, köy, şehir ve kasabalar, maden ocakları önemli ölçüde tahrip olmuştu. İnsan kaybı 20 milyon olup, ayrıca 25 milyon insan evsiz kalmıştı. Savaş yılları Rusya’nın ekonomisini önemli ölçüde daraltmış ve geriletmişti. 1940 yılına oranla, savaşın bitiminde ulusal gelir %17, sanayi üretimi %8, elektrik üretimi %11, kömür üretimi %11, petrol %40, çelik %33, çimento %68, pamuklu dokuma %60, şeker üretimi %78, tarımsal üretim ise % 40 düşmüştü.1 SSCB, savaşın yaralarını sarıp, SBKP önderliğinde ülkeyi ikinci kez yeniden inşa ederek; 1940 yılının üretim düzeyini, 1950 yılında yakaladı. Ama bu, ikinci savaşın da Rusya ekonomisine, bir on yıl daha kaybettirmesi anlamına geliyordu. Kapitalist-emperyalist dünyanın engellemelerine ve savaşlara karşın, devrim sonrasındaki elli yıllık tarihi içinde Sovyet Rusya, görülmedik ekonomik ve toplumsal başarılara ve ‘ilk’lere imzasını atan bir ülke oldu. 1918’den itibaren, sanayideki yıllık gelişme hızı, ortalama olarak % 10’nu aştı."
"Ayrıca batılı kaynaklar da, bu dönem Sovyet ekonomisinin olağanüstü gelişme düzeyini doğrulamaktadır. Sovyetler Birliği ekonomisi üzerine çalışmalarıyla tanınan Prof. Abran Bergson’a göre, Sovyetler Birliği’nin sabit fiyatlarla milli geliri, 1928-1937 döneminde yılda %5 ile % 5.5 arasında, 1950-1955 döneminde de % 7.5 ile % 7.6 artmıştı. Bu oranlar, o dönemin dünya ekonomilerinin büyüme hızlarıyla kıyaslandığında, en yüksek büyüme hızıdır. Dönemin SSCB ekonomisinin büyüme hızı, aynı dönem Amerika’nın büyüme hızından iki ile üç kat daha fazladır.
SSCB, devrim sonrasında gerçekleştirdiği hızlı kalkınmayla, az gelişmiş bir ülke olmaktan çıkıp, sanayi üretim hacmi bakımından dünyada ikinci sıraya yerleşmiş ve birinci sıradaki ABD sanayisini, bazı alanlarda geçmiştir.3 Ayrıca bilimsel teknik alanlarda, bilimsel araştırmalarda, dikkat çekici bir gelişme göstermiştir. Birçok alandaki rakamları, ABD’le aynı düzeyde gözükse de, eğitim-öğretim ve sağlık hizmetlerinin yaygınlığı ve parasız olmasında, kültürel vb. faaliyetlerin tüm ülke sathına yayılmasında onu açık ara geçmiştir. Rusya’da her 100 bin kişiye düşen doktor sayısının, ABD’dekinden % 12 daha fazla olduğu ya da aynı sayıdaki hastahane yatağına düşen doktor sayısının, ABD’ye oranla % 20 daha fazla olduğu belirtiliyor. (Bkz. Bernard http://P.J: Sovyetler Birliğinde Planlama, Londra, İngilizceye çeviren: I. Nove)"
ayrıca sscb bize göstermiştir ki; en kötü sosyalizm, en iyi kapitalizmden iyidir
ayrıca v2; http://www.tarihiolaylar.com/galeriler/dunyada-ilk-kez-sovyetler-birligi-tarafindan-vatandaslarina-uygulanmis-12-hak-657 -
Sosyalist kurulmuş ancak sosyalist kalamamıştır.
-
Ülkemizde sözde 30-40 sene önce eşitçilik sosyalizm kavramından feyzalınan,esinlenilen yanlış ülke olan, birliğin içerisindeki Türk devletlerine yaptığı zulümü göremeyecek kadar yobaz bir sol anlayışın sebep olmasına vesile olan bir ülke. Yobaz diyorum evet körü körüne bağlı kalıp kendi değerlerimizi sağından soluna kadar başka şeylerden feragat etme çabası içinde olmamak gerekir. Evet dünyanın süper gücüydü evet A. B. D. karşısında ki yarışlarda başarılı olan bir ülkedir ancak her iki ülkeninde bizi kullanmadığı gerçeğini değiştirmez.
-
Köklü ve sağlam bir oluşumdu, eğitime ve bilime onem verilirdi ama milliyetcilik akimina yenik dustuler
-
O zamanlari yasayanlardan cok dinledim. Evet luks yokmus ama etraf kutuphane doluymus...
-
Oldukça başarılı bir birlikti. Milliyetçilik akımı bitirdi. Paranın değil kültürün değerlendiği bir yapıydı.
-
Sen git komünizm ile ülke yönet sonra faşist Naziler ile ittifak yap. İdeolojinin bittiği antlaşmayı Sovyetler imzalamıştır. (bkz:dinleyin! ii. dünya savaşında oradaydım tüm bilinmeyenleriyle anlatıyorum) 16. bölüm
Bu konuda 2 sayfada toplam 11 adet üst yorum vardır.