insearchofsunrise
elektrik aşkı
En Beğenilen Yazar Sırası
:
1
Toplam Başlık Sayısı
:
164
Toplam Puanı
:
1051
Toplam Giri Sayısı
:
604
Bu Ayki Puanı
:
26
En Aktif Yazar Sırası
:
1
Cengiz han türk müydü ?
insearchofsunrise
Tarihi Eserlerimize Ne Kadar Sahip Çıkıyoruz?
insearchofsunrise
Tek fark biz o kadar boşvermişiz ki tarihi eserlerimizi sahip çıkan yok. Çöp götürüyor her yeri. Şu haberi bir okuyun anlarsınız ne demek istediğimi.
http://www.tarihiolaylar.com/gundem/2000-yillik-herkul-kabartmasi-bakimsizliktan-yok-oluyor-1189
Halid bin Velid
insearchofsunrise
Che Guevara'nın Emperyalizm Konuşması
insearchofsunrise
Hangi Tarihi Kişinin Yerinde Olsaydınız Hangi Hatayı Yapmazdınız?
insearchofsunrise
Islahat
insearchofsunrise
kölelik
insearchofsunrise
Diyojen'in Büyük İskender'e Verdiği Ayar
insearchofsunrise
Fakat Diyojen öyle dünya işinde gözü olan bir adam değildi.
İskender için "Toprak benim kölem, İskender ise toprağın kölesi yani İskender benim kölemin kölesidir" diyordu. Sürekli toprak uğruna insanları öldürmesi Diyojen tarafından hiç kabul edilebilir birşey değildi.
Hal böyle olunca Büyük İskender bir fıçının içerisinde yaşayan ve İskender'e göre oldukça kötü şartlarda geçinene Diyojen'in yanına gitti ve "Dile benden ne dilersen" dedi.
Diyojen'in buna cevabı ise "Gölge etmeyin, başka ihsan istemem. Bana veremeyeceğiniz birşeyi, güneşimi benden almayın yeter." dedi.
Büyük İskenderin Ajanlık Yöntemleri
insearchofsunrise
Mesela, Büyük İskender askerlerine evlerine mektup yazmalarını ister ve mektupları adreslere göndermeden önce kontrol ettirirdi. Mektupta söyleyecek güzel bir şeyi olmayanlar idam ettirilirdi.
Tabi ki bu şekilde ordu içerisindeki zorunlu memnuniyet en üst seviyede olurdu.
Londra Metrosu
insearchofsunrise
Şu anki toplam uzunluğu 400 km'dir. Ve şangay metrosundan sonraki en uzun metro sistemidir.
Michele Obama'nın Rap Söylemesi
insearchofsunrise
Scud Füzesi
insearchofsunrise
Mehmet Haberal
insearchofsunrise
15 Mart 1990 yılında Türkiye'deki ilk canlı donörden karaciğer nakli ameliyatını gerçekleştiren kişidir. Bu aynı zamanda Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’da ilk olmuştur.
Ekim 1990'da da Türkiye Organ Nakli Derneğini kurmuştur. Dünya çapında sayısız ödülü hatta Türk ve Müslüman bir bilim adamına ilk defa verilen "Milenyum Madalyası" ödülünü aldı. Burada daha belirmediğim birçok önemli ilk operasyonu da Türkiye'de gerçekleştiren bir kişidir.
2000 yılında Bülent Ecevit kendisine cumhurbaşkanlığı teklif etti ama Haberal bunu kabul etmedi.
13 Nisan 2009 Pazartesi günü, Ergenekon soruşturması kapsamında göz altına alındı. 17 Nisan 2009 tarihinde Ergenekon üyesi olmak iddiasıyla İstanbul'da nöbetçi 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tutuklandı.
Uyuşturucu Baronu El Chapo'nun IŞİD Lideri Bağdadi'ye Mektubu
insearchofsunrise
İtalyanlar neden tek kurşun atmadan Anadoluyu bıraktı ?
insearchofsunrise
Sabırsızlıkla bekliyorum
İtalyanlar neden tek kurşun atmadan Anadoluyu bıraktı ?
insearchofsunrise
Ben de ABD yardımlarıyla ilgili birşey okumadım bu zamana kadar ki bence okuyamayız da benim kendimce bazı neden sonuç çıkarımlarım var bu nedenle tüm yazılarımda "Bence" diyorum. Bu konu direk ABD değil, Hoover'ı başa getiren Lenin'i destekleyen Rotschild'ların bir desteği var bence. Bu konuda @bosveryaaa bana ne kadar hak verir bilmiyorum. Onun da okumasını dilerim kendisinin Rothschild'lara ilgisi olduğunu bilmekteyim.
Yarın konuyu biraz oraya bağlayacağım ama dediğim gibi sadece kendi kendime sorduğum ve yola çıktığım cevaplarla.
Şundan eminim Kurtuluş savaşı maddi yardımsız veya reel desteksiz kazanılacak bir savaş değil. Bir yerde yeni bir oluşum oluyosa o oluşumdan mutlaka kar edenler ve zarar edenler vardır. Ve eminiz ki kar eden sadece kurulan ülke değil destek de verendir.
Bu sürecin 1930'un sonlarına doğru Atatürk'ün kıvrak zekasıyla değiştirildiğini bunun karışılığında Atatürk'ün öldürüldüğüne bile ihtimal veriyorum. Yarın hep beraber tartışmak dileğiyle. Sizin değerli görüşlerinizi de dinlemeyi çok isterim yarınki yazım hakkında.
İtalyanlar neden tek kurşun atmadan Anadoluyu bıraktı ?
insearchofsunrise
Bu noktadan sonra işler tamamen değişti. Çünkü ABD bence tarihin en büyük çalımını İngiltere'ye attı ve İtalya da ABD'nin sözünü dinlemek durumunda kaldı.
I. Dünya savaşı boyunca savaşan ülkelerin hepsine silah satan ABD zaten cukkayı sağlamlaştırmıştı. 1 asker bile kaybetmeden hiç tüketmeden sürekli kazanan taraftı. En sonunda savaşa sonlara doğru dahil olup, herkesin gücü tükenmişken ekonomisi ve diriliğiyle etkisini ortaya koydu ve pastanın en büyük payını kaptı.
Peki pastanın en büyük payı neydi?
ABD'nin olmadığı bir savaş vardı ve paylaşımlar ABD'den önce yapılmıştı. Daha savaş başlamadan herkese vaad edilen topraklar vaad edilmişti zaten. Savaş sonrasında kimin nereyi alacağı belliydi zaten.
I. Dünya savaşının neticesinde Osmanlı'ya ölü doğan antlaşma (Sevr) imzalatıldı. Antlaşmaya göre Petrol'un olduğu heryer İngiltere himayesinde olacak, Fransa ve İtalya'ya ise mutlu olsunlar diye bugünkü Türkiye'nin büyük bir kısmı verilecek Yunanlar da Bodrum'dan Kos'a, Sakız'dan Çeşme'ye cirit atacaklardı. Herkesin hayalleri çok güzeldi ama ABD süpergüç olacakken İngiltere sadece Musul ve Kerkükle bile ekonomik olarak otomatikmen ABD'nin önüne geçerdi.
ABD'nin nüfusu yüksek, toprakları petrole uzaktı. Şu anda bile dünya petrolünün %33'ünü tek başına tüketen ABD'nin petrolü himayesine almaması, İngiliz himayesinden satın alması sizce neyle sonuçlanırdı?
ABD'nin batışı ve İngiltere'nin çıkışı değil mi?
Durum da böyle devam ediyordu zaten. Savaşı zaten İtilaf devletleri kazanmış, Osmanlı anlaşmayı imzalamıştı. Bu durumu ancak ve ancak ne çözerdi sizce?
Antlaşmanın iptali değil mi? Peki bu hangi durumda mümkün olurdu sizce?
Evet dostlarım, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu....
Bunu biraz düşünün yarın ABD'nin Kurtuluş savaşına nasıl dahil olmuş olabileceğini anlatacağım...
İtalyanlar neden tek kurşun atmadan Anadoluyu bıraktı ?
insearchofsunrise
Ben bugün bazı komplo teorilerinden bahsedeceğim, belki de biraz tepki çekeceğim ama olsun bir de böyle düşünmek lazım.
Şimdi öncelikle İtalya'nın I. Dünya savaşı öncesi durumuna ve giriş sebebine bakalım.
Roma İmparatorluğu, Hristiyanlığı kabul ettikten sonra uçsuz bucaksız sınırlara ulamış daha sonra da Batı Roma ve Doğu Roma olarak ikiye bölünmüş bir yapıydı bildiğiniz üzere. Doğu Roma'nın yani Bizans'ın daha sonra Fatih tarafından sonlandırıldığını zaten hepimiz biliyoruz.
Odağımızı şimdi İtalya'ya çekelim. Bölge 19. yy'ın başlarında Napolyon tarafından işgal edildi ve Napolyon 1805'te cumhuriyeti kaldırarak Milan Katedralinde kendisini İtalya Kralı ilan etti. Napolyon'dan önce bölge hanedanlıklar tarafından yönetiliyordu.
Napolyon'un kış vakti Rusya'ya girme kararı ve sonrasında gelen bozgun sonucunda da Napolyon savaşları sona ermiş ve Viyana Kongresi toplanmıştır. Viyana Kongresinde ise İtalya'nın Napolyon işgalinden önce bölgeyi yöneten hanedanlıklara verilmesi öngörülmüştür.
Sonrasında ise Papalık Devleti, Sardinya-Piemonte Krallığı, Toskana Grandüklüğü, Modena Düklüğü ve Lombardiya-Venedik Krallığı yeniden kuruldu. Fakat İtalya birleşmek istiyordu. Roma İmparatorluğu döneminden beri birleşemeyen bir İtalya'dan bahsediyorduk. Bölgede halkı artık birleşmenin hayalini kuruyordu.
Daha sonra ise birleşme konusunda Fransa'nın de desteğini alan İtalya 1859'da Avusturya'yı mağlup etti ve Avusturya ile Piyemonte arasında Zürih antlaşması imzalandı. Sonra da bölgede bir konfederasyon kurulmaya karar verildi. Bu konfederasyona Papa fahri başkan oldu, Piyemonte ise fiili başkan. Daha sonra bu konfederasyona sırasıyla küçük devletler de katıldı, 1870'te Roma ve 1886'da Venedik de katılınca İtalyan birliği tamamlanmış oldu ve İtalya Krallığı kuruldu.
Bu noktadan sonra İtalya da büyümek için kendisine sömürgeler aramaya başladı. Özellikle o dönemde revaşta olan sömürgecilik ve kölelikten faydalanmak isteyen İtalya hedefini İtalya'ya yöneltti. Osmanlı ile Trablusgarp savaşı yaptı onu kazandı ve kendilerine bildiğiniz üzere On iki ada verildi bunun yanında Afrika'da Libya, Etyopya ve Somali gibi ülkeleri de işgal edip sömürgeleştirdi.
İtalya çok aç gözlü davranıyordu ve I. Dünya Savaşı başladığında nasıl olduysa frene bastı. Ben bu savaşta yokum dedi.
Fakat daha sonra İtilaf devletleri kendilerine Trento, Trieste, Istria, Dalmaçya ve Osmanlı İmparatorluğu'nun bazı bölgeleri vaad edilince savaşa girmek durumunda kaldı.
Savaşa giren İtalya burada 600.000 askerini kaybetti. Ekonomisi çöktü, yerle bir oldu. Girdiğine gireceğine pişman oldu.
Savaşı kazanan taraftı fakat kendisine vaad edilen topraklar da verilmedi.
Savaş bitmişti, şimdi vaad edilen yerleri söke söke alma zamanımıydı? Peki buna gücü var mıydı? Yoksa yukarılardan bir yerden emir mi geldi?
Unutulmaz Türk Dizileri
insearchofsunrise
Bansky
insearchofsunrise
15 yıldan fazladır sokak sanatı icra eder fakat hala kim olduğu bilinmemektedir. Kendine has bir de imzası vardır ve çoğu çalışmaları eleştireldir.
Dünya çapında savaş karşıtı, çevreci, hayvan haklarını savunan ve tüketim çılgınlığını eleştiren duvar resimleri yapar.
Mesela burası Filistin
Burası ABD
Burası da Filistin