malcolm
my name is x
En Beğenilen Yazar Sırası
:
4
Toplam Başlık Sayısı
:
34
Toplam Puanı
:
286
Toplam Giri Sayısı
:
264
Bu Ayki Puanı
:
26
En Aktif Yazar Sırası
:
4
Derin Tarih
malcolm
Hilafette insanlar ne zaman sonuncu sinifa atilmiş yada şuan hilafet yok siz kendinizi kacinci sinif goruyosunuz yada papalik olan hristiyanlar suan bizden alt bi sinifta mi ?
çinlilerle ilgili dediginizi bilmiyorum hiç bi çinliye alfebeni seviyo musun diye sorma firsatim olmadi ama gorunen o ki çinliler japonlar bu zor alfebeye ragmen egitimde basarililar yani alfabenin zor olmasinin hic bi anlami yok allah askina hangi cocuk 7 yasinda yahu bizim alfabe zor ben bunu degil baska alfabe ogrenmek istiyorum der ya :)harf inkilabi basli basina sacmalik
ibni sina nin osmanliyla ne alakasi var anlamadim ibni sina osmanlidan cok once.Ve yazili kaynaklarimiz neden yok bulgaristana 30 ton kaynagi kagit diye yolladigimizdan oturu olabilir mi(peki bunu kim yolladi) yada istanbul isgalinde fransiz askerlerinin isgal ettigi konaklarda kaynaklari kuran tasvirlerini vs. tuvalet kagidi diye kullanmasi yada yine istanbul işgalinde o koca konaklari ele geciren isgalci guclerin isinmak icin tek çare olarak gordugu evlerdeki kitaplari yakma ve bu şekilde isinmasi.Peki Istanbul işgali nasil gerceklesti aaa tabiki ittihat terakki nin baslica aptalliklari hatta istanbulu bosaltma karari bile aldilarda allahtan abdulhamid han a sordularda onu dinlediler ilk defa. Yada enver paşa ermeni birlikleriyle abdulhamid in yildiz sarayindaki kutuphanesine girip kitaplari yakmak istemedi mi orda onlari tek bir adam durdurdu o kitaplarin yakilmasini engelledi peki sonra o kitaplara ne olduhttp://m.haberturk.com/yazarlar/murat-bardakci/1178823-abdulhamidin-kutuphanesi-28-subatta-cope-atilmis
(yazi murat bardakcinin tarafli aptal bi siteden almadim okuyun)
Ayrica o donemki egitim seviyesini gunumuzle kiyaslayamazsin bu net acimasizlik bugunku egitim seviyemizin diger ulkerle kiyaslarsin o gunku egitim seviyesini o gunun diger ulkeleriyle kiyaslarsin ve bi cikarimda bulunursun o donemde osmanli insanlari pek tabi okuma yazma biliyodu bilmek zorunda cunku kuran dili ve bu insanlar gercekten dindar insanlar bunu kimse reddedemez haa ama ne kadar kitap okuyolardi az cunku insanlar tarlada calisirdi alimler disindaki toplumun kitapla pek işi olmazdi peki şuan nasi hic farkli degil :)
ilim ve bilimin ataturkle geldigini sizim gibi bi adamin soylemesi beni cidden uzdu yani bu basli basina bi konu onuda bi ara yazicam zamanim bitti. suan icin tek soru sorayim dusunun o arada suan ilim ve bilim bizde ne seviyede sizce suan basarili miyiz bu anlamda ?gelmiş hali buysa yanmişiz
Derin Tarih
malcolm
Rıza Zarrab
malcolm
Rıza Zarrab
malcolm
Rıza Zarrab
malcolm
ayrica dil konusunsa gayet turkce konusan adamlar goruyorum net kendi tanidigim bi aile var daha geleli 6 ay olmuş adam benim kadar konusuyo :)dilenciler ile ilgili soyledigin dogru adam iş yapmiyo ama digerleri oyle degil evimdeki esyayi tasiyan adam turkce konusuyodu cunku digerleriyle bisekilde anlasmak zorunda yada berbere gittigimde saci boyle kes dedigim irakli adam veya terzi bu islerde calisan adamlar gayet dili ogreniyo adamin parasi olmak zorunda degil baskasinin yaninda calisip ogreniyo avrupadanda bize dil bilen aileler gelicek ve evet mevzu artik onlari egitmekte onuda bakip gorucez en kotu ihtimalle gelecekte ust mevkilerde etkili olucak 100 cocuk cikar (umudum bu yonde) ayrica bombalarin sebebinin iraklilarin turkiyeye gelmesi oldugunu dusunmuyorum farkindamisiniz bilmem ama yan taraflarda kiyamet kopuyo bizede sicramasi cok normal
ha bide isin vicdan boyutu var
Rıza Zarrab
malcolm
ingilizce
yunanca
fransizca
turkce
arapca
--------------+
5 dil hepsinin boyle olmasini beklemiyorum tabiki ama 1 milyon insanin sadece yuzde 1 i boyle olsa 10 bin adam eder( kaldiki 10saglam adam tarihi degistirir)ve bu adamlarla hic kimse baş edemez cunku hem hayatin butun zorluklarini gormusler hemde bu kadar ust seviyedeler ulkeye çağ atlatirlar ha 10-20 yil sonra bizim ahmaklar neder ?vay efendim suriyelileri patron yaptilar cio yaptilar falan filan...
Hitler'e Sordunuz Mu? 11. Baskı
malcolm
bruksel patlamasi
malcolm
bruksel patlamasi
malcolm
bilinsigi gibi gecen gun davutogluda ordayken bruksel sehrin ortasinda pkk çadirina izin vermisti ve ardindan karsilikli atismalar oldu bu atismalarda tayyip erdogan ne dedi
"BRÜKSEL'DE VEYA AB'NİN HERHANGİ BİR ŞEHRİNDE DE PATLAYABİLİR"
Batı'nın, teröre karşı tutumunu sert sözlerle eleştiren Erdoğan, "Brüksel'de veya AB'nin herhangi bir şehrinde bu bombalarının patlamaması için hiçbir sebep yok. Mayın tarlasında dans etmek gibidir bu. Koynunuzda yılan besliyorsunuz. Beslediğiniz o yılan her an sizi de sokabilir. Bombalar sizin şehirlerinde patladığında bizim ne hissettiğimizi anlayacaksınız, ancak çok geç olacak."
karisik işler oluyu sonunda ne olucak hic bilmiyorum dusunceleriniz neler
akit vs atv
malcolm
19.03.2016 Taksim Patlaması
malcolm
19.03.2016 Taksim Patlaması
malcolm
akit vs atv
malcolm
Taksim saldirisinda ölenlerin yahudi olmasi
malcolm
akit vs atv
malcolm
savaş teknolojisi
malcolm
drone
malcolm
Osmanlı Ordusu'nda Deliler
malcolm
bu adamlar inanilmaz çevik ve bu çevikliklerini bozmamak adina ufak silahlar kullaniyolar şiş, kisa kilic vs. e hal boyle olunca bu kucuk silahlar hemen kiriliyo veya düşüyo o zaman napicaksin iste o zaman icinde elleri var ellerini silah haline donusturen manyaklar ki bu ellerle atlari bile öldurebiliyolarmiş el darbesi almiş at kafataslari bulunmuş.Bu adamlar bu kadar çevik hareket ederken haçli askeri ne durumdaydi onlarda tam tersi baştan aşagi zirh ve aşiri ağirlardi yazik garibim bi attan dustuklerinde oyle kaskati yerde duruyolardi ayaga bile kalkamiyolardi.Ki mohacta o koca koca silahli askerler 1.5 saatte bu adamlarin karsinda yok olup gittiler
kiyafetleride bi garip kartal kanatlari atin kafasinin ustunde aslan kafasi arkasinsa kaplan kafasi gibi garip şeyler takiyolar ve bu dusmani gercekten korkutuyo nitekim avrupalinin korktugu asker bizim yeniceriler degil hep bunlar olmustur.
Pir olarak hz. Omeri secmeleri cok ilginc osmanlidaki butun asker guruplari kendilerine pir olarak hz Aliyi secmistir sadece deliler hz Omer i secmistir sebebide şu hz. Omer çok celalliymis bi olay oldugunda hemen kilicina sarilirmiş onu peygamber efendimiz sakinlestirirmiş.Bu adamlarda kendilerine Hz. Omeri daha yakin bulmuşlar.
Ve saç stilleri kafalari tamamen kazitilmiş sadece kafalarinin arkasinda bi at kuyrugu var onunda sebebi şuymuş bu adamlar abdestli savaşa giren adamlarmis e dusmanda cenabet bu sebepten eger dusman kafami keserse bana dokunmasin sacimdan tutup atsin kafami derlermiş
Resim atmayi bilsem bu konuyla ilgili bi kac resim atabilirdim varmi resim atmayi ogreticek cengaver şu sol alttaki isarete basiyom olmuyo
drone
malcolm
Kuzu, yola döşenen bombaların kablolarını havadan tespit edebilen sistem üzerinde çalıştıklarını belirterek, şunları kaydetti:
"Dronelerle yerin altındaki bombaları belirleme ve el yapımı patlayıcıları görebilmek için çalışmalar yürütüyoruz. Tamamen başarıya ulaşamadık ama çalışmalarımız devam ediyor. Şu anda bombaların kabloları belirlenebiliyor. Diyelim ki bir alana askeri yeşil branda çekildi. Droneyle bu brandayı belirleyebiliyorsunuz. Hiperspektral bantlara göre bitkinin yeşiliyle askeri brandanın yeşili aynı değil. Dolayısıyla kablolar belirlenebiliyor. 100, 200 metre veya 1 kilometre yükselen droneleri vurabildikleri için başka bir çözüm bulmak gerekiyor. Bunun için kafa yorduğumuz projeler var. Bu bilgileri de gerekli makamlarla paylaşıyoruz."
Bombanın yeri tespit ediliyor
Kuzu, azot veya nitratla yapılan bir bombanın dedektörle tespit edilebileceğini aktardı.
Başka bir çalışmalarının da olduğunu dile getiren Kuzu, "Mesela bir askeri aracın 50 metre önünde giden bir droneye dedektör takılabilirse azot ve nitratla yapılan bomba tespit edilebilir veya droneler vasıtasıyla önceden alınan görüntüyle durumları tespit edilebilir. Tabii keskin nişancılar bu tür durumlarda droneyi vurabilir. Belki bir drone kaybetmiş olursunuz ama bombanın da yerini tespit etmiş olursunuz." ifadelerini kullandı.
Dedektörün tırnak boyutunda küçük bir parça olduğunu vurgulayan Kuzu, bunun droneye monte edilebileceğini bildirdi.
Droneye takılacak 500 gramlık kamera ve dedektörle bombanın tespit edilebileceğine dikkati çeken Kuzu, şöyle devam etti:
"İnsansız Hava Araçları (İHA) ile ilgili yeni bir çalışmamız var. İHA'larda yüksek irtifalarla ilgili iç proje açtık. Çok uzun süre havada kalan ancak 30 bin feete kadar giden İHA'lar var. Mesela ANKA bunlardan biri. Bir de uzun süre havada kalarak 55-60 bin feette giden İHA'lar var. Bizim 60 bin feete kadar giden İHA'larla ilgili prototip çalışmamız var. Projemizi bitirirsek İHA'ların yerden gözükmesi ve vurulması imkansız olacak. İHA'nın ses çıkarmaması lazım. Bunun için başka çözümler üretmeye çalışıyoruz. Havada uzun süre kalması için kanatlara hidrojen yakıtların konulması gündemde."
"Uçakla tarlaların görüntüleri çekiliyor"
Doç. Dr. Lokman Kuzu, Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı ile TÜBİTAK arasında imzalanan sözleşme kapsamında pamuk ve mısır ürünleri için Şanlıurfa'da 50 kilometrelik bölgenin görüntülerinin uçaktan çekildiğini belirtti.
Çalışmanın tarım alanlarının daha verimli kullanılması için yapıldığı bilgisini veren Kuzu, şöyle konuştu:
"Çiftçiler, Çiftçi Kayıt Sistemi'nde tarlaya ne ekeceklerini beyan ediyor. Çiftçi, 'Buraya pamuk veya buğday ektim' diyor, halbuki başka bir şey ekiyor. Biz onu şu anda belirleyebiliyoruz. Mısır ektim deyip de başka bir ürün ekenler uçaktaki kamera sayesinde tespit edilebiliyor. Mısır ekeceğim deyip kenevir veya haşhaş eken olursa bu da dronelerle tespit ediliyor. Bu projenin devamı gelecek. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi ile anlaştık. Üniversitenin Haymana'da bir çiftliği var. Orada kontrollü ekim yaptırıyoruz. Bir drone aldık ve bu dronenin üzerinde hiperspektral kamera var, 220 banta bakıyor. Üniversite hocalar bazı yerlere çok gübre veya su bazı yerlere de az gübre veya su veriyor. Bu sayede bitkilerin hiperspektral imzalarını çıkarıyoruz. 18 bitki üzerinde çalışıyoruz. Şu anda ciddi bir başarı elde etmiş durumdayız. Rekolteden sağlıklı büyümeye kadar birçok şeyi belirleyebiliyoruz. Türkiye'de buna ihtiyaç var. Dünyada da bu konuda çok ciddi çalışmalar var. Biz şu anda o trendi yakalamış durumdayız. Öz kaynaklarımızla bütçeler ayırıyoruz ve arkadaşlarımızı yetiştiriyoruz."
kaynak-yeni şafak
suriye (gundem)
malcolm
Türkiye'nin Suriye'nin bölünmesine karşı olduğunu vurgulayan Başbakan Davutoğlu, “Suriye maalesef öyle bir noktaya getirildi ki her türlü kirli oyununun oynayabileceği bir zemin oluştu. Bunlardan biri de Sykes Picot'un yüzüncü yılı. Sykes Picot'a biz hep karşı çıktık. Çünkü Sykes Picot bölgemizi bölmüştü, şehirlerimizi birbirine yabancılaştırmıştı. Birileri yüz yıl sonra yeni bir Sykes Picot yazma peşinde. Biz Sykes Picot'un gayri insani ve tarihimize aykırı düşen mirasını yok etmeye çalışırken, birileri yeniden yazma peşinde. Arap Baharı'nın hemen öncesinde Türkiye, Suriye, Lübnan, Ürdün dörtlü insanların serbest dolaşacağı bir bölge kurmaya karar vermişti, buna sonradan Irak da katılacaktı. Bütün bu hamlelerle biz Sykes Picot'u 2016'dan önce fiilen ortadan kaldırmayı düşünüyorduk. Bizim bu yöndeki hedeflerimiz birilerini rahatsız etti, bunu engellemek için Arap Bahar'ı kullanıldı. Şimdi Suriye'yi üçe, dörde, beşe, Irak'ı üçe bölerek yeni bir Sykes Picot yazmaya çalışılıyor. Buna direnenler taraflar var, bu bölgenin halkları ve Türkiye buna direniyor. Ama bunu gerçekleştirmek isteyenler var; Rusya'nın hava harekatına bakın fiilen Suriye'yi bölmek istiyor"
“Son İran ziyaretimde mutabık kaldığımız en önemli husus, Suriye'nin bölünmeden, federalite olmadan bir arada tutulması. Onlar da bölgede özellikle İsrail karşısında güçlü bir Suriye istiyorlar"
POLİTİKA
Davutoğlu: İkinci yolu seçtik
Başbakan Davutoğlu, Türkiye’nin ve bölge halklarının Suriye’nin bölünmesine direndiğini söyledi. AB ile ilişkilerde iki boyut olduğunu belirten Davutoğlu "İkinci yolu seçtik" dedi. Başbakan, dokunulmazlık tartışmasına da değindi ve bir kez daha "Meclis'e getiririz" ifadelerini kullandı.
Davutoğlu: İkinci yolu seçtik
INTERNET HABER MERKEZİ
19 MART 2016, 10:06
Diğer
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Brüksel dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını cevapladı. Suriye'deki gelişmelere değinen Davutoğlu, Osmanlı Devleti'nin, Ortadoğu'daki topraklarının paylaşılmasını öngören 1916 yılındaki Sykes Picot Anlaşması'nı hatırlattı.
Brüksel'deki AB Zirvesi'nden dönüşünde uçakta gazetecilere açıklamalarda bulunan Başbakan Davutoğlu, "Önümüzde iki boyut vardı. Ya bu ilişkiyi bir kriz olduğunda buluşmak üzere yönetecektik ya da tüm bu tecrübelerden sonra AB ile ilişkileri yeni zemine oturtacaktık. İkinci yolu seçtik" dedi.
Dokunulmazlık tartışmasına da değindi ve bir kez daha "Muhalefet istemese de yolumuzdan geri dönmeyiz, Meclis'e getiririz" dedi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun dokunulmazlıkların tamamen kaldırılması çağrısına da yanıt veren Davutoğlu, "Dokunulmazlık tamamen kalkarsa çıkabilecek sonuçları iyi düşünmek lazım" diye konuştu.
Türkiye'nin Suriye'nin bölünmesine karşı olduğunu vurgulayan Başbakan Davutoğlu, “Suriye maalesef öyle bir noktaya getirildi ki her türlü kirli oyununun oynayabileceği bir zemin oluştu. Bunlardan biri de Sykes Picot'un yüzüncü yılı. Sykes Picot'a biz hep karşı çıktık. Çünkü Sykes Picot bölgemizi bölmüştü, şehirlerimizi birbirine yabancılaştırmıştı. Birileri yüz yıl sonra yeni bir Sykes Picot yazma peşinde. Biz Sykes Picot'un gayri insani ve tarihimize aykırı düşen mirasını yok etmeye çalışırken, birileri yeniden yazma peşinde. Arap Baharı'nın hemen öncesinde Türkiye, Suriye, Lübnan, Ürdün dörtlü insanların serbest dolaşacağı bir bölge kurmaya karar vermişti, buna sonradan Irak da katılacaktı. Bütün bu hamlelerle biz Sykes Picot'u 2016'dan önce fiilen ortadan kaldırmayı düşünüyorduk. Bizim bu yöndeki hedeflerimiz birilerini rahatsız etti, bunu engellemek için Arap Bahar'ı kullanıldı. Şimdi Suriye'yi üçe, dörde, beşe, Irak'ı üçe bölerek yeni bir Sykes Picot yazmaya çalışılıyor. Buna direnenler taraflar var, bu bölgenin halkları ve Türkiye buna direniyor. Ama bunu gerçekleştirmek isteyenler var; Rusya'nın hava harekatına bakın fiilen Suriye'yi bölmek istiyor" ifadelerini kullandı.
“İran il mutabık kaldık"
İran ile Türkiye'nin Suriye'nin bölünmemesi konusunda mutabık kaldığını dile getiren Davutoğlu, “Son İran ziyaretimde mutabık kaldığımız en önemli husus, Suriye'nin bölünmeden, federalite olmadan bir arada tutulması. Onlar da bölgede özellikle İsrail karşısında güçlü bir Suriye istiyorlar" diye konuştu.
“Suriye'deki Kürtler'in hakları ile YPG yan yana getirilmemeli"
YPG'nin Suriyeli Kürtler'in savunucusu olarak görmenin mümkün olmadığını belirten Başbakan Davutoğlu, “Bugünkü seyre batığınızda YPG'nin nin son derece oportünist ve otokratik yöntem benimsediğini görüyorsunuz. Kendileri gibi düşünmeyen Kürtleri o bölgeden sürdüler. Şimdi de konjonktürden faydalanarak 'de facto' durum yaratmaya çalışıyorlar. Onları kullananlar, onları bir piyon olarak kullanıyor, kullanıldıkları ölçüde varlar. Suriye'deki Kürtler'in hakları ile YPG yan yana getirilmemeli. YPG'yi Suriyeli Kürtler'in savunucusu olarak görmek, Suriye'deki Kürt kardeşlerime yapılabilecek en büyük hakarettir. Gelişmeleri yakından takip edeceğiz, yeni bir Sykes Picot olmaması için her türlü çabayı bölge halklarıyla birlikte yapmaya devam edeceğiz" değerlendirmelerinde bulundu.
Suriye'de serbest bölge gösüşmeleri
Suriye'de serbest bölge oluşturulmasına yönelik görüşmelere değinen Davutoğlu, “Bu konuyu Avrupa Birliği, ABD ve Rusya ile görüşüyor. Biz de Amerikalılarla görüşüyoruz, bunun için büyük çaba sarf edeceğiz. Bir direnç var orada. Bu ateşkes uzun sürerse, biraz daha devam ederse kolaylaşabilir" dedi.
“Rusya Suriye'den bütünüyle çıktı doğru değil"
Başbakan Davutoğlu, Rusya'nın Suriye'ye bazı hedeflerini gerçekleştirmek için girdiğini söyledi. Rusya'nın Suriye'den çekildiğini söylemenin mümkün olmadığını dile getirenDavutoğlu, şunları ifade etti:
“Rusya Suriye'den bütünüyle çıktı diye bir argüman doğru değil. Ama kendilerince bazı hedefleri vardı, bu hedeflerin gerçekleştiğini düşünüyorlar. Birinci hedef Lazkiye'de Rus üssünün geliştirilmesi, kapasitesinin artırılması, füzelerle takviye edilmesi ve korunması. İkincisi Esad rejiminin masaya güçlü oturması için takviye edilmesi, bunu da yaptıklarını düşünüyorlar. Üçüncüsü, muhalefet unsurlarının zayıflatılması, bunu da bütün çabalarına rağmen istedikleri gibi yapamadılar ama yapamayacaklarını da gördüler. Lazkiye'deki Rus üssü o kapasitede orada durdukça, füzeler orada durdukça Rusya'nın bölgeden çekildiğini söylemek mümkün değil."
ahmed davutoglu-yeni safak
olaylar iyice karisti kim kimin safinda velli degil suriyenin gelecegi icin ne dusunuyosunuz