ilerleyen aydınlığın içindeyim
ellerim iştahlı, dünya güzel.
gözlerim doyamıyor ağaçlara
ağaçlar öyle ümitli, öyle yeşil.
güneşli bir yol gidiyor dutlukların arkasından
mapushane revirinde penceredeyim.
duymuyorum ilaçların kokusunu,
bir yerlerde karanfiller açmış olacak.
işte böyle laz ismail,
mesele esir düşmekte değil,
teslim olmamakta bütün mesele!

20. yy'ın en etkili yazarlarından birisidir. Geçirdiği hastalıklardan ve duygusal çöküntülerden dolayı 40 yaşında hayata veda etmiştir fakat o zamana kadar dünyaya birçok eser bırakmıştır.
Milena'ya mektuplar adlı eseri çok önemli eserleri arasındadır:
"olanaklar sonsuzdu ve insan hayattayken de ölebilirdi. "

Doğrudur. Rusya da Türki cumhuriyetlerle dolar yerine yerel para birimleriyle ticaret (ruble ağırlıklı) yapılacağını belirtti hatta bu uygulamaya 2018 gibi geçileceğini ifade etti. Yeni bir dünya düzeni oluşturulmaya çalışıyor ve ABD bu oluşumda dışarı itiliyor. Ama bunun tek şartı Irak ve Suriye petrollerine hakim olmak. Önümüzdeki yüzyılda bu coğrafyaya hakim olan finansal olarak devleşir.

Adolf Hitler gerçekten zeki bir liderdi. Boşnak müslümanları bu konuda ikna etmesi de bunun örneğidir. Tamamen bir Sovyet coğrafyası olan Balkanlarda kendisine özel bir tümen oluşturmuştur. Hançer tümeni....

II. Abdülhamit şu anda bu ülkenin başına tekrar gelmesi gereken kişidir.

Petrol arkadaşlar petrol. II. Abdülhamit döneminde, siyonist tarikat liderleri "Musul ve Kerkük'ü bize verin Osmanlı'nın tüm dış borçlarını silelim" demiştir. Fakat biz toprak uğruna oraları vermemişiz ama aynı zamanda petrolü de çıkaramamışız.
Sonuç olarak petrolü birgün çıkarma sevdası Abdülhamit'i canından dahi etmiştir. Batılı devletlerden ilk İngilizler Musul ve Kerkük'teki petrolü keşfetmişlerdir. Hicaz demiryolu yaptırılırken İngilizler general göndermişler ve yeri tam olarak tespit ettirmişlerdir. Yoksa generalin demiryolu inşasında ne işi var. Tabi ki daha sonrasında da I. Dünya savaşı çıkmış, Osmanlı İngilizlerle katılmak istemiş fakat İngilizler zaten Osmanlı'nın petrol yatağı topraklarına göz diktikleri için yanlarına almamışlardır. Sonra da Sevr'i imzalatıp ölüm anlaşmasını diri diri sunmuşlardır.
Burada ABD'nin müthiş bir oyunuyla TC kurulmuş ve Sevr iptal edilerek ortdaoğu politikası ABD'nin eline geçmiştir.
Eğer Osmanlı'da Musul ve Kerkük olmasaydı I. Dünya savaşında kazanan taraftı.

Ortadoğu'da çok diri bir çıkar savaşı var. Özdil'in son yazısında da belirttiği gibi Uluslararası Enerji Ajansı önümüzdeki 20 yıl içerisindeki gerekli petrolün sadece Irak'tan karşılanabileceğini belirtiyor.
Öte yandan 1920'lerde dünya üzerindeki petrol rezervlerinin %70'i Musul ve Kerkük'te iken günümüzde hala %50'den fazlası sadece Irak'ta. Güney Irak'a Çin ve Rusya petrol şirketlerini yerleştirirken orada var olan İngiliz, Amerikan ve Fransız şirketler elindeki kaynağı tüketmek istemiyor. Bir de şunu unutmamak lazım sadece Amerika dünyadaki tüm petrolün %33'ünü tek başına tüketiyor bu yüzden Irak petrolü onlar için hayati.

Bir yanda batılı devletler diğer yanda Rusya ve Çin'in baskı uyguladığı hatta kelimenin tam anlamıyla petrol savaşına girdiği bir coğrafyaya komşu olan Turan devletlerinin bir birlik kurması önümüzdeki 50 sene içerisinde mümkün gözükmüyor. Petrolün bitmesi ya da geçerliliğini yitirmesi lazım.

ne güzel anlatmışsın hocam ellerine sağlık

Eğer gerçekleşseydi ya Turan bölgesi dünyanın en güçlü bölgesi olurdu ya da sahip olacağımız kaynaklardan dolayı burnumuz savaştan çıkmazdı.

Rusya'nın Ukrayna'yı ihlakından sonraki kısmı bağlayamamış. Çok dağınık ve parça parça bilgiler vermiş. Ama genel hatlarıyla çok sıkı bir yazı.

Gürcü asıllı sovyet bir devlet adamı ve mareşalidir.
Barbarossa harekatındaki savaş stratejileriyle askeri bilgisini kanıtlamıştır (halkın desteği ve arazi avantajı olmasa patlardı yine de)
ülkesini korku imparatorluğuna dönüştürmesinden dolayı halk tarafından pek sevilmemiştir ama ülke elden gidince halk da seferber olmak zorunda kalmıştır.
Şu anda mesela Sibirya'da bulunan Kolyma otoyolunun diğer adı ise kemik yoludur. Hikayesi de şöyledir:
Yüzbinlerce siyasi suçlu 1930 - 1950 döneminde Stalin tarafından bölgeye sürülmüş ve bu yolun yapımında kullanılmıştır. Bazıları yeteri kadar hızlı çalışmadığı için vurularak öldürülmüştür, bazıları ise -70 dereceye varan soğuklardan dolayı donarak ölmüştür.
Kaynak: http://www.tarihiolaylar.com/tarihi-olaylar/kolyma-otoyolu-kemik-yolu-sibirya-1229

II. Dünya savaşından sonra ABD ile bir güç yarışına girmiş. Stalin tarzı gökdelenler diktirmiş soğuk savaş sürecine girmiştir.
Benim şahsen çok sevmediğim ama sevenlerinin olduğu bir liderdir. Şu resim bile ne kadar seveninin olduğunu anlatıyor. Aşağıda paylaşıyorum

@insearchofsunrise dediklerin gerçekleşiyor gibi

harika bir yazı çok güzel gözlemler tebrikler @cesare

Aşk bu kızılötesi, yaralı müzesi, hareket edemem...
Serdar ortaç

Islanmışın yağmurdan korkusu olmaz.
Türk atasözü

@bosveryaaa Bu sorunun cevabı aslında stratejiktir. Kasım 1940'ta Stalin, Nazi Dışişleri bakanı ve daha sonra da Hitler ile görüşmesi üzerine Molotov'u Berlin'e göndermiştir. Molotov'da Hitler'e dörtlü pakta katılmak için bazı şartlar sunmuştur. Bu şartlardan ikisi şöyledir;
1) Sovyetler ve Bulgaristan arasında bir antlaşma imzalanarak; Sovyetlerin İstanbul ve Boğazlar üzerinde kontrolü sağlayabilmesi için Bulgaristan yardımıyla donanma ve savaş üsleri kurulacaktır.
2) Türkiye’nin, Sovyetlerin Boğazlar üzerindeki emellerini engellemesi halinde Pakt’a katılan devletler Türkiye’ye askeri yaptırım uygulamak yükümlülüğünü kabul etmek zorundadır.
Zaten bu istekleri duyan Hitler, Sovyetlerin balkanlarda çok kan akıtacağını fark edip Barbarossa harekatını başlatmıştır.
Öte yandan Reinhard Heydrich Wannsee Protokolünde Türkiye'deki yahudilerin sayısını belirlemiştir aslında. Fakat Hitler, Türkiye'yi her zaman Rusya'ya karşı olan stratejik konumundan dolayı işbirliği içerisine sokmak istemiştir. Hatta Türkiye'den dönem dönem temsilciler gidip Nazi kamplarını gezmişlerdir de. Hitler hep Türkiye devletiyle işbirliği içerisinde olmak istemiştir. Türkiye'de bir toplama kampı kurulacaksa bile bunu Türkiye ile işbirliği içerisinde yapmak istemiştir.
Bu noktada Hitler için Türkiye'ye saldırmak hem Sovyetler ile olan savaşı erkenden başlatmak hem de farklı bir coğrafyada başlatmak anlamına gelirdi. Boğazların o dönemler Sovyetler için önemi hayatiydi. Bu nedenle de olası bir Türkiye işgali Rus Alman savaşını Türkiye topraklarında başlatmak olurdu.
Asıl hedefi Kafkas petrolleri olan Hitler'in işine zaten bu gelmezdi öte yandan daha önce de belirttiğim gibi Hitler, Türkiye'yi Ruslara karşı kendisiyle işbirliği içerisine sokmayı hedefliyordu.

(bkz:Schindler's list)

Çok kaliteli bir filmdi.