Bu alana yazacağınız yazı sizin konu başlığınız olacaktır. Eğer konunuz var ise listelenecek, eğer konunuz yok ise yeni konu ekleme sayfasına yönlendirileceksiniz. Konu başlığınızı yazdıktan sonra ileri butonuna yada enter butonuna basınız.
Arama butonuna basarak sayfaya yönlendirileceksiniz.
1979 İran İslam Devrimi
luzinmayrilicin
bölüm 3: Kuzey iran rusya'nın, batı iran ingiltere'nin. Adını da dağlara yazdım yarim Kaçar'ım...
20. yüzyılın başlarında Kaçar hanedanındaki yönetimdeki boşluk,yabancı ülkelere tanınan imtiyazlar, ülkede petrolün bulunması, rusların bölgenin topraklarına göz dikmesi, ülkedeki feodalizme benzer yapı derken ingilizlerin petrot sevdalısı desteğiyle 1906 yılında İran'da meşrutiyet ilan edildi. İlan edilen bu meşrutiyetle beraber iran birdenbire liberal, zamanının örneklerine göre çok ileride bir anayasaya sahip oldu. Devrim niteliğinde olan bu meşrutiyetle iran ilk anayasasını ve ulusal parlamentosunu ortaya çıkardı. Hatta bu anayasa o kadar fazla kapsamlıydı ki ülke sınırları içerisinde yaşayan etnik gruplardan Hristiyanlar, Zerdüştler ve Yahudiler bile resmi olarak tanınmışlardı.
Bu meşrutiyetin ilanıyla Nasıreddin Şah ve akabindeki Muzaffereddin Şah Kaçar hanedanlığı üyelerinin sahip olduğu ülke artık yoktu. Hiç bir meşrutiyetin kolay olmadığı gibi bu meşrutiyette kolay olmadı 1911 yılına kadar Muzaffereddin Şah Kaçar meşrutiyeti bir kabullenemedi, kaldırmak istedi yapamadı, rusların desteğini alarak hatta ve hatta kuzey iranı rusyaya vermesine karşılık bu harekete engel olamadı ve çareyi rusyaya kaçmakta buldu.
1911’den 1920’lere kadar I. Dünya savaşının etkisiyle Kaçar hanedanı zor dönemler geçiriyordu. 140 yıldır ülkeyi yöneten Kaçar hanedanı Birinci Dünya Savaşı’nda İngiliz ve Rus askerlerinin işgal hareketlerini takiben iyice zayıflamış; ulema ve ordu saflarında yönetimde değişim istekleri ve içten içe dış kuvvetli ayaklanmalar kendisini göstermeye başlamıştı. Ülkede bu değişim beklentisini yönetebilecek ve harekete geçirecek tek oldu ise ülkenin tek düzenli yönetim birimi olan Kazak Tugayı ordusuydu.
Kazak Tugay’ının en konuşulan ismi ise komutan Rıza Han’dı. Rıza Han dönemin en düzenli biriminin etkili karakteri olarak o dönemdeki siyasetin önemli düşünürlerinin desteğini almıştı. Ama bu iş öyle içerden gıcırdanmalar, hareketlenmeler ile olacak iş değildi dışarıdan bir destek gerekiyordu. O da tabiki büyük sömürge imparatorluğu İngitere'ydi.