Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı
Kurum, ülkenin Adalet’e konu olan bütün hizmetlerinin yapılanması, yönetimi ve sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için görev yapmaktadır. Aynı zamanda kurum bünyesinde bulunan yerel nitelikteki yardımcı öğelerinde hukuka uygunluğunu denetlemekle görevlidir. Adalet Bakanlığı’nın temelleri Osmanlı döneminde yapılan bazı kurullar aracılığıyla başlatılmış; fakat Batı’nın yeni hukuka uygun mevzuat yönetmeliklerine uymak için Tanzimat dönemiyle birlikte çalışmalar hızlandırılmıştır. Adalet Bakanlığı ve bakanlığa bağlı kurumların yönetmeliklere uyması, davaların çözüme kavuşması ve ortaya çıkan aksaklıkların giderilmesi yönünde aktif rol oynamaktadır. Halkın kuruma olan güveni sarsıldığı zaman kurumun bütün işlerliği sona erecektir. Sırf bu sebepten dahi olsa, verilen kararların ve uygulamaların hukuka ve ulusal vicdana uygunluğu hayati önem taşımaktadır. Her ne karar ve uygulama yapılırsa yapılsın kanunlar çerçevesinde ve tarafsız bir şekilde yapılması esastır. Ayrıca bakanlığın alınan kararlarla hiçbir ilgisi söz konusu olarak. Bakanlık sadece ilgili kurumlar üzerinde idari yetkiye sahiptir. Bahsettiğimiz “tarafsızlık” terimine uygun olarak.
Adalet işlerinin muhatabı olan kurumun tarihçesi 1837 yılında Meclis-i Vala-yı Ahkam-ı Adliye adlı örgütün kurulması ile başlamıştır. Bu örgüt 1868 tarihinde kurulan Divan-ı Ahkam-ı Adliye Nezareti ile devam ettirilmiştir. “Adliye Nezareti” terimi ise daha sonraları kullanılmıştır. Adalet teşkilatının temelinin atıldığı bu ilk yapılanma kurul bünyesinde bulunan en kıdemli nazırın başkanlığında toplanarak adalet işleri konusunda çalışmalarını yürütmüşlerdir. Tarihler 1878 senesini gösterdiğinde Osmanlı hukuk sisteminin Şerri ve Nizamiyye adları ile iki ayrı konu hakkında görev telakki edilmesiyle kurumun ismi değiştirilerek Adliye ve Mezahip Nezareti şeklini almıştır. Esasen Adliye ve Mezahip İşleri’nin kurulması, Osmanlı Devletinde Müslüman olmayan halkın devlet ile olan ilişkilerini yürüten “Hariciye Nezareti”nin kaldırılmasıyla oluşturulmuştur. Adalet Nezaretinin kurulmasıyla birlikte Nizamiyye mahkemeleri de bu bakanlığa bağlanmıştı. Adalet Banklığı teriminin varlığı ise 2 Mayıs 1911 tarihinde çıkarılan Adliye ve Mezahip Nezareti Nizamname-i Dahili Kanunu’dur.