Artık 1968’li yıllara gelindiğinde Radyo alanında ülkemiz oldukça gelişmiş bir düzeydeydi. Bu yükseliş televizyon yayını ile taçlandırılmalıydı. Ve bu hususta TRT çalışmalarına hız verdi. Televizyon alt yapısının ve yönetiminin yeterli ve düzeyli bir teknik personel ile yönetilmesi şarttı. Böylece kurum tarafından seçilen teknik personel Almanya’ya eğitime gönderildi. TRT ilk televizyon yayınını AFC’nin bağışladığı teknik aletlerle 5 kw sinyal gücünde 31 Ocak 1968 tarihinde Ankara’da başlattığı TRT yayınıyla yaptı. En sonunda TRT dünyanın kullandığı televizyon yayınını yapmaya başlamıştı. Tarihler 1969 yılına gelindiğinde insanlık tarihinin unutulmayacak bir sahnesi ile seyirci karşısına çıktı TRT. O yıl merakla binlerce kişi tarafından merakla izlenen 1969 senesinde aya atılan ilk adım kaseti TRT tarafından yayınlanmıştı. Bu televizyon ağının geliştirilmesi amacıyla İTÜ vericisi ve PTT radyolink bağlantıları kullanılarak İstanbul’a yayın yapılmaya başlandı.
Televizyon çalışmalarına devam edilerek sırasıyla 1970 yılının 7 Eylülünde İzmir ve 1971 yılının 30 Ağustosunda İstanbul televizyonları yayına başladı. Daha önce özerk bir yapıya sahip olan kurum 1971 Anayasa değişikliği ile tarafsız bir kamu iktisadi kuruluşu olarak çalışmalara devam edecektir. TRT kanununda Şubat 1972 değişikliği ile birlikte kurum siyasi iktidarın güdümüne girdi. Bu bağımlılık kurumun her alanında kısıtlamalarla karşı karşıya kalması anlamına geliyordu. Ve TRT Eurovision bağlantısına 1972 tarihinde dahil oldu. 1973 yılında ise Türkiye ve İtalya arasında yapılan milli maç ilk defa Eurovision bağlantısı vasıtasıyla seyircilerin beğenisine sunuldu.
Üçüncü Beş Yıllık Kalkınma Planı Döneminde (1973-1977) televizyon alt yapısı geliştikçe artık radyo vericilerinin toplam gücü 4636 kW’ye yükselmişti. Böyle radyo yayını Türkiye’nin %87,5’ine ulaşabilir hale geldi. Bölge ve il radyoları 1974 senesinde birleştirilerek TRT 1, TRT 2, TRT 3 radyoları çalışmalara başladı. Radyo alt yapısı tamamlandığı için televizyon verici sayısı da artırılmaya başlandı. Televizyon verici gücü 1977 yılında toplam 1417 kW gücüne, verici sayısı ise 26 ana verici olmak üzere toplam 58’e ulaşmıştı. Böylece televizyon neredeyse radyo yayınından daha hızlı geliştirme gösterdi ve Türkiye’nin %60’ına yayın yapılmaya başlandı.
Dördüncü Beş Yıllık Kalkınma Planı Döneminde (1979-1983): bu dönemde radyo teknolojisinde yeni bir dönem başladı. Radyo tekniği olarak Frekans Modülasyon (FM) geliştirilmeye çalışıldı. Bu geliştirilmelerin ardından TRT 1 ve TRT 2’nin toplam verici istasyon kapasitesi 14’e; verici gücü ise 4578 kW’ye yükselmişti. TRT 3’ün toplam verici sayısı ise 27’ye; verici gücü ise 960 kW’ye çıkmıştır. TRT’nin yurtdışına yayın yapan verici sayısı 5’e ve sinyal gücü ise 1750 kW’ye yükselmiştir. Tarihler 1982 yılına gelmişti. Televizyonun icadı kadar önemli bir olay varsa oda, renkli televizyondu. İşte 1982 yılında Türkiye renkli televizyon ile buluştu. 1983 yılında ise televizyonun verisi gücü toplam altı kat arttırılarak 1935 kW’ye ve verici sayısı ise 34 ana verici dahil toplam 199’a ulaşmıştı. Bu yeni yükseliş ile birlikte Türkiye’nin %80’i sinyal gücüne ulaştı ve nüfusun artık %91’i televizyon yayınından faydalanabiliyordu.
1982 Anayasasında yeniden düzenlenen Türkiye Radyo ve Televizyon Kanunu 1984 senesinden itibaren yürürlüğe girdi ve uygulamaya kondu. Fakat bu yayın kanunu sadece TRT’yi değil, diğer özel ve tüzel yayınların yanı sıra diğer bütün elektronik yayınlarında düzenlenmesini içeriyordu. Bu sebeple ilgili kanunla birlikte Radyo ve Televizyon Yüksek Kurulu kanuna uygun olarak çalışmalara başladı. Toplamda 12 kişiden oluşan kurulun üye mevcudunun 8’i Cumhurbaşkanı, 4’ü hükümet tarafından seçiliyordu. Görünüşte televizyon ve radyo yayınlarının özerk bir yapıya büründürülmeye çalışılsa da yapılan yayınları da bariz üstünlük siyasi otoritenin adeta yansımasıydı.
Beşinci Beş Yıllık Kalkınma Planı Döneminde (1985-1989): ilgili atılım planı dahilinde televizyon yayınına ek olarak 1986 yılında TV 2 eklendi. 1987 yılında ise uydu sisteminin başlangıcı olarak “İntelsat” kiralanarak TV 1 ve TV 2 programlarının uydu yoluyla bütün ülkeye yayılmasına çalışıldı. 1988 Eylül ayında ise FM vericilerine dördüncü bir radyo kanalı getirildi. Ayrıca televizyon kanalları ile olan benzerliğin giderilmesi adına TRT radyonlar; Radyo 1, Radyo 2, Radyo 3 ve Radyo 4 isimleri ile çalışmalarına devam ettiler. Tarih 1989 Ekimini gösterdiğinde TV 3 yayına başladı ve bunu GAP Projesi kapsamında 14 ile yayın yapan GAP TV izledi. 1990 yılının Şubat ayında ise yurtdışında çalışan Türk vatandaşlarının vatan özlem giderilsin diyerek TRT-INT (Avrasya) ismiyle yeni bir televizyon kanalı faaliyete geçti. Temmuz 1990 yılında ise TV 4 kanalı eğitim ve halkın bilgi sağlamasına yönelik yaygın eğitim misyonuyla yayın hayatına başladı. TRT turizm bünyesinde görev almak üzere 1990 Temmuzunda Antalya merkezli olarak Antalya, İzmir, Denizli, Kuşadası, Nevşehir, İstanbul, Bodrum ve Marmaris vericilerinden İngilizce, Fransızca ve Almanca yayın yapan Turizm Radyosu (Radyo 5) çalışmalarına başladı. Bölgelerinde bulunan sosyo-ekonomik olanakları ve sorunları paylaşan bölge radyoları zaman zaman Radyo 1 ile ortak yayında yapmaktadırlar.
GAP Radyosu yayın kapasitesi şöyledir: 300 kW Orta Dalga Diyarbakır, 600 kW Gaziantep, 600 kW Malatya ve uzun dalga olarak yayın yapan 600 kW Van’dır. Güneydoğu Anadolu Bölgesinde bulunan 22 il ve yaklaşık 12 milyon insan, GAP Radyosundan yayın imkanı bulabilmektedir. TRT tarafından kurulan ve Dünyanın tümüne üç bölüme ayrılarak toplam 16 dilde yayın yapan Türkiye’nin Sesi Radyosudur.
TSR 1)- Avrupa-Kuzeydoğu Amerika-Güneydoğu Asya’ya
TSR 2)- Avrupa-Ortadoğu-Kuzey Afrika-Güneybatı ve Kuzeybatı Asya’ya ve son olarak
TSR 3)- Balkanlara yayın yapmaktadır.
Artık televizyon yayınında yeni bir dönem başlamıştı. Televizyon yayını TRT tekelinden çıkıyordu. PTT tarafından televizyon yayınının kablo yoluyla iletimi için çalışmalar başlatıldı. Fakat bu durum TRT-PTT arasında bir yetki çatışmasına dönmek üzereydi. Fakat bu durumda bir çelişme yoktu çünkü bu konuda herhangi bir kanuni müeyyide bulunmamaktaydı. Ve böylelikle TGRT, SHOW TV, IINTER STAR, ETELE ON, KANAL 6, HBB, FLAŞH TV, ATV, SAMANYOLU TV, KANAL-D gibi özel Tv kanalları yayına başladılar. Böylece özel kanalların yayınlarının düzenlenmesi için özel bir kanun çıkarılması öngörüldü. 1993 yılında bu duruma yönelik yasal bir düzenleme yapılmış fakat kanun henüz yürürlüğe konmamıştır (Mart 1994).