Dünya Tarihinin en kanlı isyanlarından biri olarak kabul edilen ve 25 milyon insanın hayatına mal olan “Taiping Ayaklanması” Çin’in en kanlı devrimi olarak tarihe geçmiştir. 19. yüzyılda Çin’de yapılan afyon savaşları, haksızlıklar, yoksul kesimin giderek artması Taiping ayaklanmasının başlamasının en başlıca nedenlerindendir. Her ne kadar ayaklanmanın lideri farklı bir iddia ile bu tarikatı kurmuş olsa da, tarikata katılan kişilerin ilgisini “mallarda ortak paylaşım” şeklindeki slogan çekmiştir. I. Dünya Savaşına nazaran daha fazla insan kaybına neden olan ayaklanma, tarihteki en kanlı iç savaş unvanını da elinde tutmaktadır.
Taiping düşüncesi ibadet ve itaat üzerine kurulmuştur. Fahişelik, zina, ayak bağlama, kölelik, kumar, afyon ve içki içmek gibi davranışları yasaklayan bir oluşumdur. Taiping düzenli bir örgütlenme şekli olarak, kurallar çerçevesinde gelişimini sürdürmüştür. Taiping yönetimi, birçok alanda yeni düzenlemeler yapmıştır. Yapılan yeni düzenlemelerle Çince basitleştirilmiştir. Kadın ve erkeklerin eşit hak ve özgürlüklere sahip olduğu ilan edilmiştir. Bütün mallarda “Ortaklık İlkesi” benimsenmiştir. Taiping askerleri, saçlarını yandan uzatarak, kırmızı ceket ve mavi pantolondan oluşturulan üniformalar giymişlerdir. Her sabah güneşin doğmasıyla Taipingliler sabah 6’da başlayıp, saat 7’ye kadar ibadet etmişlerdir. Bu ibadet esnasında kadın ve erkekler ayrı alanlarda ibadet etmişlerdir.
19. Yüzyılda (1850-1864) Çin’in Kanton bölgesinde yaşayan Hong Xiuguan adlı yoksul bir genç ailesiyle birlikte bu bölgede yaşamını idame ettirmeye çalışmıştır. Hong hedefleri yüksek olan bir gençtir; fakat ideallerini gerçekleştirmek için birçok memurluk sınavına girmiş, başarılı olamamıştır. Zaman içerisinde ruhsal sorunlar yaşamaya başlayan Hong, hayaller görüp bunu insanlara anlatmaya başlamıştır. Tanrının oğlu ve İsa’nın kardeşi olduğunu iddia etmiştir. Amacının dine reform getirip düzeni değiştirmek olduğunu söylemiştir. Yakın dostu olan “Feng Yunshan” ona destek olmuş ve Hong, Bai Shondi Hui (Tanrıya Tapanlar Birliği) isimli bir tarikat kurmuştur. Bu tarikatın sloganının “malların ortak paylaşımı” olması birçok yoksul köylünün ilgisini çekmiştir. Hong tarikatın kuruluşundan üç yıl sonra oluşuma liderlik yapmaya başlamıştır. Bu liderlikle beraber büyük ayaklanma planları uygulamaya konulmuştur. Çeteler halinde oluşan bu tarikat ilk olarak 500-1000 kişi gibi bir toplulukla ayaklanmaya başlamıştır.
Hong, 1 Ocak 1851 tarihinde Tanrısal Büyük Barış Krallığını (Taiping Tianguo) ilan etmiştir. Madenciler, işçiler ve yoksul köylülerden oluşan bu grubun içinde kadınlar da yerini almıştır. Ayaklanma, dönemin yönetimini yapan Qing Hanedanlığına karşı yapılmıştır. Taiping kuvvetleri kısa zaman içerisinde 1 milyona ulaşmış ve çok disiplinli, düzenli bir ordu ortaya çıkarmıştır. Ordunun bu düzeni askerlere verilen vaatlerden kaynaklanmaktadır. Askerlere, kurallara uydukları müddetçe ruhani dünyada güzel bir hayatın onları beklediği inancı aşılanmıştır. Bu düşünceyle askerler ölümüne savaşmışlardır. 10 Mart 1853 de Nanjing şehri ele geçirilmiş ve şehrin ismi Tianjin (Tanrısal Şehir) olarak değiştirilmiştir. Tianjin yeni krallığın başkenti olmuştur. Qing Hanedanlığı üzerinde kurulan planlar Pekin’e yapılan saldırıyla devam etmiştir. Fakat Pekin’e yapılan ele geçirme harekatından sonuç alınamamıştır. Her ne kadar Pekin saldırısı işe yaramasa da yukarı Yangtze Vadisi’ne yapılan birçok harekât başarıyla sonuçlanmıştır. Bu saldırılar esnasında Çin yönetiminden bir kaç kişi kurnazlık yaparak yönetimi ve gücü ele geçirmeye çalışmıştır. Taiping devlet başkanı Yong Xiuqing, gücü eline geçirmek için harekete geçince Wei Changhui, devlet başkanı ve yandaşlarını kılıçtan geçirmiştir. Zamanla Wei Changhui’nin güçlenmesiyle, Hong onu bir tehdit olarak görmüş ve öldürtmüştür. Bunu fark eden Shi Dakai isimli Taiping komutanı fazlasıyla korkmuş olmalı ki ayaklanmaya katılmış olan bir grup insanla birlikte kaçmıştır. Daha sonra Taiping ordusu Şanghay’a saldırı girişiminde bulunmuştur. Fransız ve İngiliz yardımı alan Qing Hanedanlığı bu saldırıyı engelleyebilecek kuvvetleri toplamıştır. ABD’li Frederick Townsende Ward ve ardından İngiliz subay Charles George Gordon’un komuta ettiği güçlü Çin ordusuyla, Taiping saldırısı engellenmiştir. Saray görevlilerinden biri olan Zeng Guafon, Hong’un teokratik oluşuma yani Konfüçyusluğa karşı tepkisi gittikçe artmış ve düşmanlık boyutuna ulaşmıştır. Bu sebepledir ki Zeng, silahlı birlikler kurarak 1862 de Nanjing’i kuşatmış ve ardından saldırıya geçerek 1864 yılında Hong’u yenilgiye uğratmıştır. Çok büyük yankı uyandıran bu ayaklanmanın etkisi 1868 yılına kadar devam etmiştir. Savaş kaybedildiğinde Hong, kimseye fırsat vermeden kendisi intihar etmiştir.
14 yıl kadar süren ve Çin’in en çok kayıp verdiği bu ayaklanma etkisini yıllarca sürdürmüştür. Ayaklanmadan sonra Qing Hanedanı, Çin üzerindeki eski gücünü bir daha oluşturamamıştır. Tarihi notlarda Taiping yönetiminin lideri olan Hong’un, belli bir süreden sonra zevk ve sefasına düşkünlüğü yüzünden yenik düştüğü yazılmaktadır.