Karındeşen Jack'in yöntemleri vahşiceydi. Kurbanlarını önce boğazlayarak etkisiz hale getiriyor daha sonra da boğazlarını kulaklarına kadar kesiyordu. Ufak tefek değişikliklerle beraber kurbanların tamamına yakınının karnı deşilmiş, cinsel organları parçalanmış, bazı organları çalınmış, bazen de burun ve/veya kulakları kesilmişti. Jack kurbanlarını, dizleri karna çekilmiş ve bacakları açık bir şekilde düzenleyerek terk ediyordu.

Cinayet dosyası cinayetlerden iki sene sonra kapatılmıştır. Ancak günümüz İngiliz dedektifleri ve bilim insanları, modern teknolojinin de yardımıyla halen cinayetleri aydınlatmaya çalışmaktadırlar.
Günümüze kadar ulaşmış tek fiziki kanıt, kurbanlardan birine ait olduğu iddia edilen şaldır.

Karındeşen Jack ismi kendisine Polis merkezine yolldağı mektuptan sonra verilmiştir.

Kulağıma sürekli polisin beni yakaladığına dair söylentiler geliyor, ama şunu bilin ki beni uzun bir süre daha yakalayamayacaklar. 
Çok zeki görünüp doğru iz üzerinde olduklarını, beni yakalamaya az kaldığını söylediklerinde çok gülüyorum… 
Ben o***puların peşindeyim ve yakalanıncaya kadar onları deşmeye devam edeceğim. 
Son işim muhteşemdi. O***puya bağırması için fırsat bile vermedim. Beni şimdi nasıl yakalayabilirler? 
Işimi seviyorum ve yeniden başlamak istiyorum. 
Yakında benim komik oyunlarımı yeniden duyacaksınız… Bıçağım sağlam ve keskin. Eğer bir şansım olursa yeniden başlamak istiyorum. İyi şanslar.

Tüm samimiyetimle,
Karındeşen Jack”

Karındeşen Jack'in gerçek kimliği bilinmemektedir.

Fakat; İngiliz DNA araştırmacısı Dr. Jari Louhelainen'in Catherine Eddowes in kanlı şalı üzerinde yaptığı inceleme sonrasında vardığı sonucu, katilin Polonya kökenli akıl hastası berber Aaron Kosminski olduğu yolundadır. Jari, Mail on Sunday gazetesine yaptığı açıklamada, "Vardığım sonuçta şüpheye yer yok." demiştir.