Ametist Taşı
Taşlara meraklı kişilerin ve koleksiyoncuların gözdesi olan, farklı çeşitlerde ve farklı renklerde doğada bulunan bu taş iyileştirici etkisiyle diğer taşlardan ayrılmaktadır. Rengine göre değer kazanan bu cevherin bazı türleri mücevher olarak da kullanılmaktadır. Manevi dünyaya açılan bir kapı olarak da nitelendirilen Ametist genel olarak mor renkli ve menekşeyi andıran bir renge sahiptir.
2005 yılında yapılan incelemeye göre; Antik Yunan medeniyetine ait olduğu bilinen Ametist taşının oluşumunda karışık ve yabancı atomların yer aldığı öne sürülmüştür. Isıya maruz kaldığında rengi sarıya dönen Ametist’in hava ile teması sonucu renk kayıplarına uğradığı bilinmektedir. Ametist Taşı’nın birçok renkte çeşidi vardır ve bu taşlar farklı isimlerle anılmaktadır. Özellikle Ametistin en değerli rengi, kırmızı parıltıları olan ve koyu menekşeyi andıran rengidir. Bu renkteki Ametist’e ‘Sibiryalı’ denmektedir. Bu Ametist taşı ismini cevherinin çıkarıldığı yer olan Sibirya’dan almıştır. Amerika kıtasında da oldukça fazla bulunan Ametist’in mücevher olarak kullanılacak kadar kıymetli olan cevheri Hindistan, Brezilya ve Uruguay’daki volkanik kayaçların arasındaki gaz boşluklarından çıkarılmaktadır.