John Perkins'in harika bir eseri "Bir ekonomik tetikçinin günlüğü" burada olması gereken kısımlardı. Teşekkürler @statik

Ağır, ağır çıkacaksın bu merdivenlerden,
Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak,
Ve bir zaman bakacaksın semâya ağlayarak...

Sular sarardı... yüzün perde perde solmakta,
Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta...

Eğilmiş arza, kanar, muttasıl kanar güller;
Durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller,
Sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer?

Bu bir lisân-ı hafîdir ki ruha dolmakta,
Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta..

Ahmet Haşim

Bu aralar gerçekten kaliteli açık oturumlar gerçekleşiyor.

Ahmet Hakan'ın rezalet moderatörlüğüne rağmen oldukça güzel geçen bir de 26 Temmuz 2016 Tarafsız Bölge programı var

@Billythekid bir şeye inanmak ve inandığına göre yaşamak ve inandığın şeyden kazık yeme ihtimalinin olmadığını bilmek her zaman rahatlatır. Çözümünden dolayı tebrik ederim.

"En güzel intihar" adlı bu tarihin en ikonik fotoğrafındaki kişi Evelyn McHale adlı 24 yaşındaki bir muhasebe sorumlusudur.

McHale 30 Nisan 1947'de New York'tan ayrılıp Pennsylvania'ya nişanlısını görmeye gider ve ertesi gün yani 1 Mayis 1947'de New York'a dönüp Empire States binasının 86. katından kendini rüzgarın nazik esintisine bırakır.

Bir aracın üzerine düşen McHale olağandışı bir şekilde sanki uyuyormuşcasına sanki ölü befeniyle poz uyuyormuşcasına orada hayatına veda eder.
Bu ikonik anı ise McHale'in düşüşünden 4 dakika sonra bir fotoğraçılık bölümü öğrencisi olan
Robert Wiles fotoğraflar.

McHale'in ölüm sebebi hala bilinmemektedir. Üzerinden çıkan notta nişanlısının kendisine Haziran ayında evlenmeyi teklif ettiği fakat kendisinin kimseye iyi bir eş olamayacağını düşündüğünü belirtmiş ve cesedinin yakılmasını talep etmiştir.

McHale'den geriye kalan tek şey bu "En güzel intihar" adlı bu fotoğraftır.

Kaynak: http://atakanbuyukdag.com.tr/the-most-beautiful-suicide/

Silahlı ve silahsız olarak ikiye ayrılan ve oldukça farklı boyutlarda olabilen yeni nesil kritik bir hava aracıdır.
İHA olarak adlandırılan ve genellikle ABD tarafından kullanılan bu araçlar ABD'nin üslerinde konumlandırılır. Özellikle İncirlik üssü Ortadoğu'ya kalkan Drone'lar için vazgeçilmezdir.

Drone'lar Virginia ve Los Angeles'daki hareket amirliğindeki operatörler tarafından yönetilir ve bu operatörler operasyon aşamasında sivillere ateş etme durumunda olduklarından dolayı da yoğun bir psikolojik eğitimden geçmektedirler.

Yeni çağın en kritik silahlarından ve gözlem araçlarından olan İHA'lar geliştirilmeye devam etmektedir.

PYD koridorunu kapama girişimleri de başlatıldı. Bugün 10 adet daha tank girmiş Suriye'ye. Binali Yıldırım da Biden'in PYD'nin Fırat nehrinin ötesine çekilmesi için garanti verdiğini söyledi.

Türkiye'nin Suriye'ye resmen girdiği operasyonun adıdır.

IŞİD'i Suriye'den temizlemek ve Suriye'deki yönetimi Esad kontrolüne bırakmak hedefi ile düzenlenen ilk direk operasyondur.

Operasyon hem havadan hem de karadan yürütülmektedir. F-16'ların da katıldığı bu operasyona Bordo Bereliler de karadan katılmaktadır.

@malcolm güzel bir tahmin olmuş. Rusya ile yakınlaşmak zorunda kalacağımız kesin. Ama burada Putin'in tavrı çok belirleyici olacak. Eğer Rusya ve Türkiye siyasi işbirliği içerisine girerse bu sefer de kısa vadede Amerika Çin ile yakınlaşmaya çalışacaktır.

Amerika'yı bu bölgeden kovmak zor olacak. Tabi ki bir de Suudi Arabistan ayağı var işin. Şu anda onlar da Amerika karşıtı ama yarın yönlerini yine Amerika'nın yanına çekmek isterlerse yine domates üretir gibi terör örgütü üreteceklerdir.

Her ihtimalle zararli biz halk cikti

@adolf2 birader rica edicem benimle muhattap olma. Sirf vakit kaybisin git meydanlara fln sen. Senin muhattapin yok burada

Atakan Hocamın harika yazısı

"Pavlov'u hepimiz şartlı refleks deneyinden tanırız. Hani köpeğe önce zil çalıp sonra et verdikten sonra bunu defalarca tekrarladığı ve sonra zil çaldığı anda köpeğinin et geleceğini anlayıp ağzının sulanıp salyalarının aktığını tespit ettiği deney.

Martin E. P. Seligman, 1965 başlarında Pavlov'un bu deneyini test ederken öğrenilmiş çaresizliği keşfeder.
Köpekleri 3 gruba ayırır ve 3 ayrı kafese yerleştirir.

İlk gruba elektrik şoku uygular ve kafesin içerisine elektriği kesen bir düğme yerleştirir. Köpekler elektrik geldiğinde can havliyle sağa sola hareket ederken düğmeye basarlar ve elektriğin durduğunu keşfederler. Bir sonraki elektrik şoklarında köpekler artık düğmeyi öğrenmişlerdir ve hemen elektriği keserler.

İkinci gruba düğme yerleştirilmez. 30 sn boyunca elektrik verilir ve köpekler ne kadar çırpınsa da elektriği durduramazlar. Bir süre sonra bu köpeklerin şok geldiği anda bir köşeye çekilip şokun geçmesini bekledikleri gözlemlenir.

Üçüncü gruba ise elektrik verilmez öylece beklenir.

Sonra bu üç grupdaki köpekler alınır ve büyük bir alana götürülür. Alan çitle çevrilmiştir ve bulunduklara alana elektrik şoku verilir.
Şoktan kurtulmanın tek çaresi çitlerden atlamaktır.

Birinci ve üçüncü gruptakiler çitten atlar. Fakat ikinci gruptakiler çitten atlamaz, hareket bile etmeden şokun geçmesini beklerler. Çünkü ikinci gruptakiler çaresizliği öğrenmişlerdir. "Ne yaparsak yapalım şoku durduramayacağız" bilincindedirler. İşte buna öğrenilmiş çaresizlik adı verilir.

Aynı "Benim matematiğim kötü, ne kadar çalışırsam çalışayım zaten kötü not alacağım" diyip de çalışmamak gibi, geçmiş kötü tecrübelerle daha fazla mücadele etmeme durumudur öğrenilmiş çaresizlik.

Terör saldırılarına maruz kalan ülke vatandaşlarının da psikolojisi şu anda aynen böyle. Kendimizden yola çıkalım. Defalarca terörü lanetledik, sosyal medyada gönderiler yazdık, meydanlara döküldük ve hiçbiri şoku kesmedi. Artık önleyebileceğiz şokları bile idrak edemeyiz çünkü çaresizliği öğrendik.

Masum çocuklar ölüyor, biz yine şokun geçmesini bekliyoruz.

Sözüm Fransa'ya değil, Masum Fransız halkına "Başınız Sağolsun",..

Çocukların ölmediği bir dünyada yaşamak dileğiyle....

Atakan BÜYÜKDAĞ"


Kaynak: http://www.facebook.com/yazaratakanbuyukdag

Fransa'nın Suriye ve Irak'taki operasyonlarının 3 ay daha uzamasına sebebiyet veren saldırıdır.
Kamyonla gerçekleştirilmiş saldırıdı şu an 84 ölü var 100'ün üzerinde yaralı var bunların 20'ye yakını ağır yaralı.

Çoluk çocuk demeden sivilleri katleden bu zihniyet, insandan nefret eden zihniyettir. İnsandan nefret eden zihniyet de tecavüzcü olur, sadist olur, canlı bomba olur...

Bu yüzden çocukluktan insan sevgisi aşılayacak bir eğitimi tüm dünya için umuyorum...

@adolf2 sana cevap bile vermemek lazim da neyse. Sen kim yazmis diye degil yazilanin dogruluguna bak. Kendine guveniyorsan 5 yasindaki cocuktan bile birseyler ogrenirsin. Saydigin isimlerden kacip akfanatik kisileri dinlemeye devam edersen olaylara ayni bu sekilde bakan, yapici elestiri olmadan zirvalayip duran bir koyun olarak hayatina devam edersin. Daha omrun uzun ak gider mak gelir bu sekilde hayatina devam etme yazik gunah sen de bu ulkenin bir vatandasisin bir kendinize gelin

Konuyu Yılmaz Özdil gayet iyi bir şekilde açıklamış http://www.sozcu.com.tr/2016/yazarlar/yilmaz-ozdil/suriyeli-vatandas-1310290/

@umutfb55 derin bir soru olmuş. Ben türkçülükten yana olurdum. Çünkü osmanlıcılık zaten bitiyordu, islamcılıkda arap kültürüyle çatışırdık, batıcılık da bizi sömürgeleştirirdi.

@Billythekid çok güzel bir bilgi teşekkürler

Kadına şiddet gibi davranışların Araplardan geçtiği su götürmez bir doğrudur.

Ordusunun birçoğu Türklerden oluşan Cengiz Han bile karısı için "Ben sizin han'ınızım, bu da benim Han'ım demiştir" Hanım kelimesi de bu şekilde dilimize katılmıştır.

Buradan bile kadına ne kadar değer verildiği belli edilmiştir. Keza, Atatürk zamanında da kadına verilen haklar ve özgürlükler de kadının Türk milleti içerisindeki toplumsal değer ve önemini kanıtlar şekildedir.

Yalnız buradaki en önemli unsur, İslam'ın değil, Arap kültürünün kadınları ayaklar altına almasıdır.
İslam'da "Cennet anaların ayaklarının altındadır" gibi hadisler kadının değerini gösterirken (istisnai ayetler hariç, miras hakkı gibi) Arap kültüründe kız çocuklarının diri diri toprağa gömüldüğünü biliriz.

Bu nedenle Arap kültürü hiçbir zaman bizim örnek alabileceğimiz bir kültür olmamıştır, örnek de almamalıyız

Gerçekten bunu düşünüp hazırlayan ve bu görselle kitleleri peşinden sürükleyen kim ise ona madalya takmak lazım

@sotarih insan kitabı alıp koklamak istiyor okuduktan sonra da kütüphanesine koymak istiyor. Bu e kitap olayına bir türlü alışamadım ben