sondan eklemeler şuan konuştuğumuz türkçeye yakınlığıyla çok dikkat çekiyor göktürkçede. güzel çalışma olmuş tebrik etmek lazım

bu adam ülkeden ister iyi amaçlarla, ister fitne için çıkmış olsun. devlet işgal altındayken koltuğundan kalkıp bir ingiliz gemisiyle acele acele kendi topraklarını terk etmek affedilebilir bir şey değildir. kendi can güvenliği için oraya buraya sığınıp sanki elinde maşayla mangalda et çevirir gibi uzaktan uzaktan dokunuşlar yapmaya kalkmak, kendi otorite ve istekleri uğrunda binlerce canı çaresiz bırakarak devlet yönetmeye kalkmak hiç ama hiç affedilebilir bir şey değildir.

beni şu sıralar en çok bu konu düşündürüyor. hitlerin kavgam kitabını okurken bir alman aşığı, vatan millet sakaryacı bir insan olduğunu çok iyi anlayabiliyorsunuz fakat şöyle bir çelişki yaşanıyor. hitler kitapta halkını, milletini kandırarak bir şeyler yapmaya çalışan siyasilerden ne kadar nefret ettiğini sıkça tekrar ediyor. bazı yerlerde hitlerin iktidar olduktan sonra medyayı sınırlandırdığı, halktan bir şeyler saklama çabası içerisine girdiğinden sıkça bahsedilir. bu kadar idealist bir insan kendinden çok sevdiği alman halkına karşı böyle bir yol haritası çizebilir mi merak ediyorum doğrusu.

konu başlığı biraz yanlış anlaşılabilir. sonuçta aynı vatan için çarpışmış iki kişiden bahsediyoruz. bu tarz başlıklar stalinle adolfun karşılaştırılmasına benziyor biraz :)

mustafa kemal atatürk' ün 9. ordu müfettişi olarak istanbul' dan samsun' a geçiş yaptığı gündür. karadeniz üzerinden eski bir gemi ile geldiği samsun' da yapması gereken görev bölgede manda ve himayeye karşı başlayan tepkileri ortadan kaldırmaktı. fakat mustafa kemal' in aklında bu isyanı bastırmak yerine daha da körükleyerek türk milletinin kendi nefisini müdafaa etmesini sağlamak vardı. kurtuluş savaşının başladığı gün bu yüzden 19 mayıs olarak kabul edilir.

Para hırsının neler yaptırabileceğini gördüğünüz, arkasında dünya ekonomisine hükmeden meşhur rockefeller ailesinin bulunduğu şirketler grubu. Bu ailenin dünyadaki nakit paranın %50 sine hükmettiği iddiası çok yaygındır. Aynı zamanda siyaset dünyası ile de iç içedirler.

Stalinin rekabet ortamını engellediği kendi ülkesinde devasa inşaatlar olmadığı için bizzat kendi emri ile yaptırdığı gökdelenlerdir.