sotarih
tarih addicted
En Beğenilen Yazar Sırası
:
5
Toplam Başlık Sayısı
:
26
Toplam Puanı
:
264
Toplam Giri Sayısı
:
252
Bu Ayki Puanı
:
-3
En Aktif Yazar Sırası
:
5
  • tarihi olaylar sözlük yazarlarının en sevdiği sözler

    Suskunluğum asaletimdendir
    Her lafa verilecek bir cevabım var.
    Lakin bir lafa bakarım laf mı diye.
    Bir de söyleyene bakarım adam mı diye?
    Mevlana
    0 0
  • tarihi olaylar sözlük yazarlarının en sevdiği sözler

    Her insan ölür ama her insan gerçekten yaşamaz.
    0 0
  • Emlak Krizi

    Ben de bekliyorum açıkçası bizde de bu şekilde bir olay, para biriktirebilirsek alırız biz de bir tane ev :))
    0 0
  • tarihi olaylar sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkı

    0 0
  • Demirtaş-Lavrov Görüşmesi

    Pkk nın çırpınışları mı , PKK hiç bu kadar şehirlerin içine girip de çırpınmamıştı..BOP projesi ni bir uçak düşürülmesiyle Rusyaya havale etmek de ayrı bir muamma, hiç mi gündemi takip etme ve sorgulama yeteneğiniz yok ?
    0 0
  • Rus uçağı düşürülmesi ve Rusya'nın açıklamaları neyi gösteriyor ?

    Darbelerin sonuçları ve süreçleri ortada ,kimse darbeci değil ,darbeyi savunmuyor ama darbe ürünleri şimdi nerelerde özellikle 80 darbesinden sonra olanlar ve gidişat belli ama senin bunu anlayacağını düşünmüyorum..O yüzden kendimi yormayacağım,tarih gözümüzün önünde cereyan ediyor ve o sana gerekli cevabı verir..
    0 0
  • yıl dönümünde kubilay

    Ocağına incir ağacı dikilen bir kadının, doğup büyüdüğü yuvasını mecburen terkedip, Girit’ten İzmir’e göçeden Zeynep’in oğluydu. İsmi, Mustafa Fehmi’ydi. Dokuz Eylül Üniversitesi eğitim fakültesinin nüvesini oluşturan İzmir Erkek Öğretmen Okulu’na gitmiş, Cumhuriyet’in ilk öğretmenlerinden olmuştu. Nasıl bir devrimci ruh taşıdığını göstermesi açısından yazıyorum… Soyadı Kanunu çıkmadan tee altı sene evvel, henüz öğrenciyken, Kubilay soyadını almıştı.

    *

    İzmir Menemen’de asteğmen olarak vatani görevini yapıyordu. 23 yaşındaydı. Tam bugün, 23 Aralık’ta… “Şeriat isteriz” diye ayaklanan yobazlar tarafından, göğsünden kurşunlandı, yaralı haldeyken testere ağızlı bağ bıçağıyla kafası kesildi, bir sırığın ucuna takıldı, dolaştırıldı. Müdahale etmeye çalışan bekçilerimiz Hasan ve Şevki de şehit edildi.

    *

    Menemen olayı, Şeyh Said’den sonra Cumhuriyet’in karşılaştığı ikinci irtica kalkışmasıydı. Bölgede sıkıyönetim ilan edildi, divan-ı harp kuruldu. 105 sanık yargılandı, 28 sanık idama mahkum edildi, TBMM onadı, Kubilay’ın kafasının kesildiği yerde sehpa kuruldu, asıldılar.

    *

    Aradan 13 sene geçti, 1943… İkinci dünya savaşı devam ederken, İran sınırımız, bugünkü Suriye sınırımız gibi folofoş durumdaydı. Giren çıkan belli değildi. Gene böyle bir giriş çıkış sırasında, Van Özalp’te 33 kaçakçı öldürüldü. Çatışmada vuruldukları yolunda rapor tutuldu.

    *

    Aradan beş sene daha geçti, 1948… Çiçeği burnundaki Demokrat Parti, ilk yaptığı işlerden biri olarak, bu meseleyi meclise taşıdı. Van Özalp’te çatışma olmadığını, 33 kaçakçının 3’üncü Ordu Komutanı’nın emriyle kurşuna dizildiğini öne sürdü. Soruşturma açtırdı.

    *

    Aradan bir sene daha geçti, 1949… Demokrat Parti’nin suçladığı ordu komutanı tutuklandı. Ancak, kısa süre sonra serbest bırakıldı.

    *

    Aradan bir sene daha geçti, 1950… Demokrat Parti iktidara geldi. 1947’de emekli olan 69 yaşındaki ordu komutanının dosyasını gene açtırdı. Şırrak… İdama mahkum ettirdi.

    *

    Aradan bir sene daha geçti, 1951… Askeri Yargıtay kararı bozdu. Yeniden yargılama kararı verildi. Ancak, 70 yaşına gelen ordu komutanının ömrü yetmedi, tutukluyken, askeri hastanede vefat etti. Edirnekapı Şehitliği’nde toprağa verildi. Dava düştü.

    *

    Karşıdevrimci Demokrat Parti’nin “katliamcı” ilan edip, idama mahkum ettirip, demir parmaklıklar ardında kahrından ölene kadar yakasını bırakmadığı ordu komutanı kimdi biliyor musunuz?

    *

    Menemen’de Kubilay’ın kafasını kesenleri idama mahkum eden, divan-ı harp başkanı Orgeneral Mustafa Muğlalı’ydı.

    *

    Milli mücadele kahramanıydı. Menemen olayı yüzünden, yobazların en nefret ettiği kişiydi. Şeyh Said’in bastırılması ve Dersim harekatında da görev yaptığı için, Demokrat Parti bünyesinde filizlenen bölücü unsurların da hedefindeydi. Yobaz-bölücü koalisyonu, intikam için fırsat kolluyordu. Neticede başarmışlardı.

    *

    Aradan 36 sene daha geçti, 1997… Orgeneral Mustafa Muğlalı’nın itibarı iade edildi. Naaşı, törenle Devlet Mezarlığı’na taşındı. Harp Akademileri Komutanlığı’nın bahçesine büstü dikildi.

    *

    Aradan yedi sene daha geçti, 2004… Van Özalp’te, hudut tabur komutanlığının bulunduğu kışlaya, Mustafa Muğlalı ismi verildi.

    *

    Aradan altı sene daha geçti, 2010… Bir taraftan Ergenekon-Balyoz-Casusluk iftiraları süreci başlatılmış, bir taraftan “açılım süreci” başlatılmıştı. TSK imha edilirken, PKK’yla masaya oturulmuştu. BDP milletvekili Fatma Kurtulan, fırsat bu fırsat, Mustafa Muğlalı Kışlası’nı meclis gündemine taşıdı. İsminin derhal değiştirilmesi istendi.

    *

    İşte tam bu sırada ne oldu biliyor musunuz?

    *

    CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Van’da miting yaptı. Aynen şunları söyledi: “Başbakandan rica ediyorum, hükümetsin, başbakansın, 33 köylünün kurşuna dizildiği yerde, bunun ismini kışlaya verme, bu ismi değiştirin, istirham ediyoruz, buradan çağrı yapıyorum, bakalım Recep bey çağrımıza nasıl cevap verecek.”

    *

    E, Recep beyin canına minnetti… Muhalefet partisi muhalefet etmiyor, tam tersine, istirham ediyor, gollük pas veriyordu. Kışlanın ismi değiştirildi. Orgeneral Mustafa Muğlalı tabelası indirildi. Şehit Astsubay Erkan Durukan Kışlası yapıldı.

    *

    Aradan dört sene daha geçti, 2014… Suriye’de emperyalist güçlerin paylaşım kavgası başladı. Kimisi köktendincileri kullanıyordu, kimisi Kürt milliyetçilerini… Kobani’de IŞİD tarafından öldürülen YPG’li Mahmut Zengin’in cenazesi, Van Özalp’e getirildi. Cenazeyi taşıyan yüzleri maskeli PKK’lılar, Apo posterleri ve PKK bayraklarıyla, Şehit Astsubay Erkan Durukan Kışlası’nın önünde resmi geçit yaptı.

    *

    Cumhuriyet tarihinde bir ilk’ti. Asker-polis seyretti. Bu resmi geçidin neden orada yapıldığını elbette herkes biliyordu… Mustafa Muğlalı tabelasını indirtenler, açılım sayesinde siyasi zaferlerini taçlandırmıştı.

    *

    Ve, sene 2015… Devrim şehidi Kubilay’ın 85 sene evvel çekilmiş siyah beyaz vesikalık fotoğrafındaki gözlerine iyi bakın lütfen.

    *

    IŞİD zihniyetinin taa o zamanlarda bu topraklara ekilen tohumlarına, demokrasiyi yoketmek için demokratik yolları kullanan kravatlı yobazlara, Şeyh Said’in manevi torunlarına, Demokrat Parti çizgisiyle HDP çizgisinin nasıl kesiştiğine, devrimin yuvasına yerleşen guguk kuşlarının sinsi marifetlerine… Acı acı gülümsediğini göreceksiniz.

    Kaynak : http://www.sozcu.com.tr/2015/yazarlar/yilmaz-ozdil/kubilay-1015612/
    0 0
  • Demirtaş-Lavrov Görüşmesi

    @Medusa çok güzel özetlemişsin, tebrik ederim..@celikbey o uçak pat diye düşürülmedi bilesin, yıllarca egede sınır ihlali yapan Yunanistan'ın uçağını vurmadık gittik G20 zirvesinden hemen sonra ki G20 de Putin Tayyibin yanında baya rahatsızdı , sonra zaten açıklamaları geldi ve arkasından biz o uçağı vurduk, Rusya' nın o bölgede etkinliğini arttırmaktan başka bir işe yaramadı , ayrıca ABD ' nin BOP projesine Rusları da ekledik , doğudaki olaylar Ruslar üzerine kalıcak ve ABD ' nin karakolu Türkiye gene ABD ' nin yanında olmaya devam edecek..Ha bu arada vatan hainlerini arıyorsak ülkenin birliğini bütünlüğünü bozanlar ve dış politika ve iç politikanın vizyonsuz birleşimini yaratanları aramalıyız..
    0 0
  • lev tolstoy

    Bizim milletin hala % 80 i nataşadan ibaret görüyor bence ,he bir de putin çıktı onu bilirler :))
    0 0
  • Rus uçağı düşürülmesi ve Rusya'nın açıklamaları neyi gösteriyor ?

    Nedense bu 100 yıllık süre var diyen güruh bellidir, Osmanlıcıdır ama Osmanlıda masa başında kaybedilen yerleri,tek kurşun dahi atmadan elden çıkan topraklardan ve o zamanın yöneticilerinden bahsetmez.. 1699 'dan Abdülhamit Han'a kadar olan süreç yoktu r tarihlerinde, Abdülhamid Han vardır o da sözde toprak kaybetmemiştir..Sonra ortaya jön Türkler gelir arkasından ittihatçılar bunlar içerideki hainlerdir,Osmanlıyı yıkarlar..O kadar basittir mesele ,ama bu dönemdeki Jön Türkleri hiç görmezler bilakis onları överler, hatalarını görmezler gene içeriden düşmanlar çıkartılar , hep birileri oyunu bozar , hainlik yapar bu böyle gider tarih dediğin budur işte ne kadar tekrar etse de anlaşılmaz hala aynı hikayeyi yeniymiş gibi bakarlar...
    0 0
  • Rus uçağı düşürülmesi ve Rusya'nın açıklamaları neyi gösteriyor ?

    @adolf2 montro sözleşmesi ayrı lozan antlaşması ayrıdır..Montrö ' de süre ifadesi vardır, ama Lozan'da yoktur. Lozan 1.Dünya Savaşının faturasının indirimli halidir, Kurtuluş Savaşında bedeli ödenmiştir.. Sevr haritası ile kıyaslama yapıldığında değeri daha net anlaşılabilir..
    0 0
  • lev tolstoy

    İlginç bir hayat hikayesi olan ünlü Rus yazar ..
    Zengin bir ailenin çocuğu olarak Rusya'nın Tula şehrindeki Yasnaya Polyana adlı konakta doğdu. Çok küçük yaşlarında önce annesini, sonra babasını kaybetti, yakınlarının elinde büyüdü. Çocukluğundan beri gerçekleri incelemeye karşı büyük bir ilgisi vardı. Öğrenimini tamamlamak için Moskova'ya gitti. Çalışkan zeki bir öğrenci olarak başarı ve sevgi kazandı. Fransızcasını ilerletmiş, Voltaire'i ve J. J. Rousseau'yu okumuş, bu iki yazarın kuvvetli etkisinde kalmıştı. Yasnaya-Polyana'ya döndü, yoksul köylüler arasına katıldı. İlk eseri olan "Çocukluğum"u bu sıralarda yazdı.

    Bir süre sonra orduya girdi; Kafkasya'ya gitti. Kafkas halkının yoksulluk dolu yaşayışlarını ele aldığı izlenimlerle ilk gerçekçi hikâyelerini yazdı. 1854'te Kırım savaşı'na subay olarak katıldı. Sonra askerlikten ayrılıp Petersburg'a gitti. Bir kısım eserlerini oldukça sakin geçirdiği o yıllarda yazdı. Yine de içinde, aradığını bulamayan bir ruh çalkalanıyordu. Batı Avrupa ülkelerinde uzun bir gezintiye çıktı. Almanya, Fransa ve İsviçre'de dolaştı. Yurduna dönüşünde yine Yasnaya-Polyana'ya yerleşti. Asalet ünvanlarından, lüksten sıkılıyordu. Köyünde bir okul kurdu. Bu okul, öğrenim ve eğitim bakımından yepyeni bir kurumdu. Huzura kavuştuğuna kanaat getirdikten sonra, 1862'de evlendi.

    Tolstoy evlendiğinde karısı Sophie Behrs 16 yaşında idi. Bu evlilik onun düzenli bir hayat özlemini giderecekti. Bu evlilikten 12 çocukları oldu; bu çocuklardan 5'i öldü. Eserlerinden en kuvvetli olan iki romanı "Savaş ve Barış" ile "Anna Karenina'yı" bu dönemde yazdı. Karısı, eserlerini yazmasında en büyük yardımcısıydı. Hatta "Savaş ve Barış"ın düzeltmelerini 12 kez yapıp yazmıştır. Aradan bir süre geçince yeniden, bu sefer eskilerden daha şiddetli bir moral çöküntüsüne uğradı. Geniş halk yığınlarının, özelikle Rus köylüsünün yoksul, perişan durumu onu çok üzüyordu. Bütün servetini köylülere dağıttı, her haliyle onlar gibi yaşamaya başladı. Kaba saba giyiniyor, giydiği her elbiseyi kendisi dikiyordu. Değişmeyen tek tarafı bıkıp usanmadan yazmasıydı. "Kroyçer Sonat", "Efendi ile Uşak", "Karanlıkların Gücü", "İman nedir", "İnciler", "Kilise ve Devlet", "İtiraflarım" hep bu yılların ürünleridir.

    Eserlerinde insanlığın çeşitli meselelerine değinen Tolstoy'un dünya ölçüsünde bir sanat ve fikir değeri vardır. Kendi ülkesinin toplumsal siyasal çalkantılarını, halkının yaradılışını, yaşayışını büyük bir ustalıkla yansıtmıştır. Gerçekçi edebiyatın en büyük temsilcilerinden olduğu kadar, bir filozof ve bir eğitimci olarak da ün kazanmıştı. Yukarıda sayılanların dışında "Diriliş", "Gençliğim", "Çocukluk", "Hacı Murat", "Ayaklanış", "Sergi Baba", "Tanrı Bizim İçimizdedir", "Kazaklar", "Tesadüf", "İki Süvari" gibi eserleri vardır.

    Tolstoy 82 yaşındayken, 1910 yılında öldü. Kış ortasında evini terk ettiğinde hasta düştükten sonra, Astapovo'da tren istasyonunda zatürre'den öldü. Polis, cenazesine katılmak isteyenlere ulaşımı sınırlandırmak için çalıştı, ama binlerce köylü cenazesinde sokakları doldurdular.

    82 yaşında vefat eden Tolstoy birçok kez büyük sıkıntılar yaşamıştır. Marksizm'den etkilenerek oluşturduğu mülkiyet konusundaki radikal fikirleri nedeniyle bütün servetini köylülere dağıttı, her haliyle onlar gibi yaşamaya başladı. Bu sebeple ailesiyle arası açıldı. Hıristiyan anarşizmini geliştirmeye çalıştığı "Tanrının Egemenliği İçinizdedir" kitabıyla yeni bir Hristiyanlık akımı tanımlaması, Ortodoks Kilisesi tarafından aforoz edilmesine sebep oldu. Tolstoy, ömrünün son yıllarını büsbütün derbeder bir şekilde geçirdikten sonra, bir küskünlük sonucunda, evini bırakıp yollara düştü. Astapovo tren istasyonunda ölü olarak bulundu. Ölümüne zatürrenin sebep olduğu bilinmektedir. Hayatı boyunca yaşamın nasıl bir şey olduğunu anlamaya çalıştı. Eserlerinde bunu eksiksiz olarak yansıtmayı hedef edinmiş en büyük Rus yazarlarından birisi olarak edebiyat ve dünya tarihindeki yerini aldı.[1]

    Kaynak : http://tr.wikipedia.org/wiki/Lev_Tolstoy
    0 1
  • Rus uçağı düşürülmesi ve Rusya'nın açıklamaları neyi gösteriyor ?

    Sonuç iki taraf da kendisine tarihçi diyorlarsa bakmışlardır, baktığımızda da sonuç değişmeyecek, ingilizcesi burada mesela

    http://wwi.lib.byu.edu/index.php/Treaty_of_Lausanne
    0 0
  • son sultan vahidettin'in kaçışı

    Almanlar da tek lafı ile islam alemini etkileyebilir diye düşünmüşlerdi ama Çanakkalede, Süveyş'de Osmanlıyla beraber İngilizlerin ordusundaki müslüman askerlerden mermi yediler..Vahdettin zorla götürüldü ama İngilizler onu İngilterede istemedi,tarihi biraz daha iyi oku bence , Maltada kaldı bir süre sonra Hicaza gitti arkasından İtalyaya geçti..
    0 0
  • james watt

    @katana çocuk yaştaki çocukların çalıştırılmasının direkt sebebi midir bilemem ama ,1 top yünden pamuk elde etmek için 418 saat gerekirken,ondan sonra bu süre 3 saatin altına düşmüş..Herkes yünlü atlet giyemezken onun sayesinde herkesin alıp giyebileceği fiyattan satılmasına sebebiyet vermiş :)
    0 0
  • james watt

    Sanayi devriminin öncülerinden James Watt' ın hikayesi..

    Gemi işleten zengin bir baba ve kültürlü bir annenin oğlu olarak dünyaya gelen James; çocukken sık hastalandığı için okula devamlı gidememiş, evde annesi tarafından eğitilmiştir. 17 yaşında iken annesini kaybetmiş ve babasının işleri kötüleşmiştir. Londra'ya bir seneliğine ölçüm aletleri yapımını öğrenmeye giden Watt, Glasgow'a dönüp bu mesleği icra etmek istemişti. Fakat 7 sene çıraklık yapma zorunluluğundan, İskoçya'da başka bir ölçüm aletleri yapımcısı olmamasına rağmen, Demirciler Locası tarafından başvurusu reddedilmiştir.

    Watt bu durumdan, kendisine Glasgow Üniversitesi'nde atölye öneren profesörler tarafından kurtulmuş, fizikçi ve kimyacı olan profesör Joseph Black kendisine hocalık etmiştir. Atölyenin açılmasından 4 sene sonra Watt buhar gücü üzerinde çalışmaya başlamış daha önce hiç görmemiş olmasına rağmen bir prototip yapmaya çalışmıştı. 1765'de Thomas Newcomenın yaptığı bir model üzerinde uğraşarak buhar makinesini çalıştırmayı başardı. Thomas Newcomen buhar makinesini bulan kişidir James Watt ise sadece onu sanayi'de kullanılacak biçime çevirmiştir.

    1767'de kuzeni Margaret Miller ile evlenmiş ve 6 çocuk sahibi olmuştur.

    Tam kapsamlı bir buhar makinesi geliştirmeye çalışan Watt'a Carron Demir İşleri şirketinin kurucusu Joh Roebuck maddi olarak destek olmuştur. Hemen başarılı olmayan tasarım maddi sıkıntıya düşünce Watt 8 sene anketçilik yapmıştır. Roebuck iflas edince, Matthew Boulton patent haklarını satın almış ve Watt ile 25 yıl sürecek başarılı bir ortaklığa imza atmıştır.


    Birmingham Merkez Kütüphanesi önündeki Watt'a ait heykel
    Sonunda 1776'da başarı ile üretilen buhar makineleri ticarî olarak satılmaya başlamış ve çoğunlukla madenlerden suyu pompalamak için talep edilmiştir. Geniş kullanımı, Boulton'un önerisi ile ileri-geri hareketin Watt tarafından dönüş hareketine çevrilmesiyle başlamıştır. Sonraki 6 yıl içinde tasarımda çeşitli iyileştirmelerde bulunan Watt, gücü kontrol etmek için valf ve buhar basınç göstergesi eklemiştir. Bu gelişmeler ile Heathfield'in buhar makinesinden 5 kat daha verimli bir makine ortaya çıkmıştır.

    1794'te Boulton ve Watts şirketini kuran ortaklar, sadece buhar makinesi üretmeye yöneldiler. 1824'te şirket 1164 buhar makinesi üretmişti. Boulton başarılı bir iş adamı olduğunu kanıtladı ve her ikisi de zengin oldular.

    1800'de patent ve ortaklık sonra erince Watt emekliliğe çekilmiş; şirketi oğullarına devir etmişlerlerdir. Emekliliğinde değişik icatlara devam eden Watt, teleskop ile mesafe ölçümü, mektup kopyalama cihazı, yağ lâmbasında iyileştirmeler, buhar merdanesi ve heykel kopyalama cihazı geliştirmiştir.

    İkinci eşi ile Almanya, İskoçya ve Fransa'yı gezmiş ve Galler'de bir malikâne alarak restore etmiştir.

    Kaynak : http://tr.wikipedia.org/wiki/James_Watt
    0 1
  • Rus uçağı düşürülmesi ve Rusya'nın açıklamaları neyi gösteriyor ?

    @celikbey ufak bir tarama ile birkaç yazı paylaşayım..

    Murat Bardakçı' nın açıklaması
    http://www.haberturk.com/gundem/haber/1026751-lozanin-gizli-maddeleri-mi-var

    Sinan Meydan' ın Açıklaması
    http://www.boyabatgazetesi.com/?subaction=showfull&id=1445125837&archive=&start_from=&ucat=17&

    Burası da güzel anlatılan bir tarih sitesi ...

    http://www.tarihtarih.com/?Syf=26&Syz=448220
    0 0
  • son sultan vahidettin'in kaçışı

    Malesef ama iyi yanları da var bu gibiler sayesinde dünya tarihine ve yabancı kaynaklar üzerinde tarihi araştırmamı ve okumamı sağladılar :))
    0 0
  • son sultan vahidettin'in kaçışı

    Aynen hadi resmi tarih yalancı bunlara göre de ,yabancı kaynaklar da her daim dediğin gibi pro british ingiliz yanlısı olarak geçer , haydi diyelim kurtuluş savaşı fikrini ortaya attı, Atatürk'e de o izin verdi ,ülkeden çıkarken fransızlar da vardı istanbulda onların gemisiyle de ayrılabilirdi..Yeni rejim'in savaş hali sürdürdüğü tek devlet ingilizlerdi ,ama o ingiliz gemisiyle yurdu terketti ,manidar :)
    0 0
  • Rus uçağı düşürülmesi ve Rusya'nın açıklamaları neyi gösteriyor ?

    Lozan'ın 100 yıl gibi bir süresi yok bilginize..
    0 0
  1. Yeni Konu Ekleme

    Bu alana yazacağınız yazı sizin konu başlığınız olacaktır. Eğer konunuz var ise listelenecek, eğer konunuz yok ise yeni konu ekleme sayfasına yönlendirileceksiniz. Konu başlığınızı yazdıktan sonra ileri butonuna yada enter butonuna basınız.

  2. Arama Butonu

    Arama butonuna basarak sayfaya yönlendirileceksiniz.