Tarihi Olaylar

Hidrojen, tükenmeyen bir enerji olması nedeniyle listemizin en göze çarpan başlıklardan birisidir. Öyle bir durum ki, hidrojen ile çalışan bir araba yapıldığında bir depoyla binlerce kilometre yol kat edebilmektedir. Enerjinin nasıl elde edildiğini inceleyecek olursak, Hidrojen enerjisi, atmosferde bulunan saf hidrojenlerin, oksijen ile bileşime sokulmasından ortaya çıkmaktadır.

Depremlerin bir numaralı nedeni olan fay hatlarının çatlaklığıyla ortaya çıkan mucizevi enerjilerden birisi de jeotermal enerjidir. Kimi yerlerde kendiliğinden, kimi yerlerde ise sondajlama tekniğiyle yeryüzüne çıkartılan sıcak sular sayesinde elde edilen jeotermal enerji birçok alandaki enerji ihtiyacının tamamını karşılayabilir. Öyle ki yıllardır jeotermal enerji kullanan İzlanda'nın tamamı günümüzde jeotermal enerji ile ısınmaktadır.

Kaynağı su olan hiroelelektrik santrallerinin çalışma prensibi, bir havza veya barajda biriktirilen su kütlesini kademeli olarak akıtmaya ve bu akıştan kinetik enerji elde etmeye dayanır. Günümüzde Türkiye de dahil olmak üzere birçok ülke hidroelekrik santrallerine sahiptir.

Hiç tükenmeyen enerjisiyle birlikte rüzgarın enerjideki kullanımı asırlar öncesine, yel değirmenlerinin inşasına ve yelkenli gemilerin yapımına kadar dayanmaktadır. Rüzgar enerjisi, günümüzdeki gelişmiş devletlerin bir çoğunun nükleer enerjiden sonraki bir numaralı enerji seçeneği haline gelmiştir.

Dalga enerjisi, deniz ve okyanuslarda meydana gelen dalgaların oluşturduğu titreşim ve akımla birlikte elde edilen enerji türüdür. Dünya'nın neredeyse bütün sahilleri bu enerji için müsait olup, genel anlamdaki potansiyeli Dünya'daki tüm kömürsel enerji kaynaklarının binlerce katına eşittir.

Üretimi sadece okyanuslarda olabilen bu enerjinin kaynağı yılın belirli günleri Ay'ın Dünya yüzeyine yaklaşmasıyla ortaya çıkan gel-gitlerdir. Gel-gitlerin yarattığı enerjinin depolanması da gel-git enerjisinin kullanımını mümkün kılan ana etkendir. Günümüzde okyanusa sahili olan Rusya, Kanada ve Hindistan, bu alanın öncü devletlerindendir.

Adından da anlaşılabileceği gibi kaynağı, hergün Dünya'yı ısıtan Güneş'in olduğu bu sistemde; tüm dünyanın enerji ihtiyacının büyük bir bölümü karşılanabilir. Durum öyle ki, artık günümüzde elektrikle çalışan hibrit otomobillerin de üretilmesiyle birlikte dünyayı daha temiz günlerin beklediğini söyleyebiliriz.

Biyo Enerji, doğada var olan bitkisel ürünlerden elde edilen gaz çeşididir. Dünya'da bu alanda son yıllarda büyük atılımlar gerçekleştirilmektedir. Dünya'nın en kalabalık iki ülkesi olan Çin ile Hindistan, enerji kaynaklarının birçoğunu biyo enerjiye çevirme konusunda yoğun ar-ge çalışmaları yapmaktadır. Biyo enerjinin nasıl üretildiğine göz atacak olursak, oksijensiz ortamda tutulan bitkilerin fermantasyonu sonucu ortaya çıkan gazın kullanılmasıdır.